Fransa’da Camilerin Rolü Valence’deki Furkan Camii Örneği


 

Fransa’daki dini hoşgörü tarihi, 12. yy’da Selahattin Eyyübi’nin burada ilk camiyi inşa ettirmesiyle kendisini göstermiştir. O sırada Fransa’da İslam, zihinlerde göç, radikalizm ve terörle ilişkili değildir. Aksine hoşgörü ve sevgiyi akıllara getirmektedir. İslam dünyası bu dönemde ilham ve insaniyet kaynağıdır. Müsteşrikler toplumda İslam’ın gerçek imajını yansıtma ve yayma konusunda en etkili isimler olmuşlardır.

Fransa’daki bilinen en eski cami 1905’te Réunion adasına bağlı Saint-Denis şehrinde inşa edilen Nuru’l İslam camiidir.

Paris Camii, Fransa’daki en büyük camilerdendir. Fransa’ya ilk göç eden Kuzey Afrikalılar tarafından inşa edilmiştir ki bu kimselerin çoğunluğu Cezayirlilerdir. Camii, I. Dünya Savaşı’nda Fransa’yı savunan Müslüman askerlere taltif amacıyla Fransa tarafından finanse edilerek yapılmıştır. Fransa bu camii için, 500,000 Fransız frangı tahsis etmiştir. Fas Sultanı da yapının tamamlanmasına katkıda bulunmuştur. Büyük Paris Camii, 15 Temmuz 1926’da o sıradaki Fransız Cumhurbaşkanı De Mareg ve Fas Sultanı Yusuf bin el-Hasen tarafından inşa edilmeye başlanmıştır.

Büyük Paris Camii, Fransa’daki tüm dini dernek ve camileri denetlemekte ve inşa edilmeleri için destek olmaktadır. Ayrıca ihtiyaç sahibi göçmenlere sosyal destek sağlamaktadır.

Fransa’da iki bin iki yüzden fazla camii bulunmaktadır. Bunlardan 60 tanesi masraflarını kendisi karşılamaktadır ve minaresi vardır. Geri kalan camiilerin ise farklı derneklere ait salonları bulunmakta, Müslümanlar özellikle Ramazan ayı ve bayramlarda dini sembolleri desteklemek amacıyla buraları kiralamaktadırlar. Fransa İslam Dini Konseyi, Fransa’daki milyonlarca Müslümanın ibadet konusundaki eksikliğini giderebilmek amacıyla camii sayısını iki katına çıkarmak için çalışmaktadır. Zira istatistiklere göre Fransa’da 7 milyon Müslüman yaşamaktadır.

Konsey, Fransa’daki imamların yeterli eğitim almasının gerekliliği üzerinde durmaktadır. Bu bağlamda Paris’teki bazı üniversitelerle bu alanda derslerine verilmesi ve imamların Fransa, yasalar ve Fransız gelenekleri konusunda bilgileri edinerek, tam anlamıyla donanımlı hale gelmeleri konusunda anlaşma yapma konusunda iyimser bir tutuma sahiptir. Bu sayede imamlar, sevgi ve barış konusunda örnek olabilecek, radikal dini söylemden uzak durarak, ihtiyaç sahibi göçmenlerde yardımda bulunabilecektir.

Fransa’daki cami, kilise ve diğer ibadethaneler Fransız Devleti’nden finansman almamaktadır. Çünkü Fransa temel itibariyle laiktir. Ancak birçok İslam devleti buradaki ibadethanelere destek olmakta ve finansman sağlamaktadır. Örneğin Türkiye, Cezayir ve Fas devletlerinin yardımları, camilerin başlıca finansal desteğini oluşturmaktadır. Fransa İslam Dini Konseyi, Fransız İnsan Hakları Derneği, Sınır Tanımayan Doktorlar, İslami yardım vakıfları ve Kızılhaç’la işbirliği yaparak, göçmenlere yardım sağlamaya çalışmaktadır.

İşrak Gazetesi Valence’deki Furkan Camii’nde, Cezayirli Camii İmamı Abdulhak bin Zadi’yle bir araya geldi. Kendisi bizi ağırlayarak camiiyi ve namazgahı, kadınlara ayrılan yerleri gezdirdi. Ayrıca kadınlar ve çocuklara dini dersler ile davet eğitimi verilen alanları da gösterdi.

İmam Zadi, Valence’de yaşayan Müslümanların sayısına dair ellerinde kesin bir rakam olmadığını belirtirken, camiye namaza gelenlerin sayısının gün geçtikçe arttığını söyledi. Bu kişilerin çeşitli İslam ülkelerinden geldiklerini, aralarında Türkiye, Cezayir, Fas ve Afrika’nın muhtelif yerlerinden Müslümanların bulunduğunu aktardı. Furkan Camii’nin bölgedeki tek cami olduğunu ve dini bir vakıf olan Furkan Vakfı tarafından idare edildiğini ifade eden Zadi, derneğin yirmiden fazla Cezayir, Fas ve Senegalli gönüllü üyeden müteşekkil olduğunu söyledi. İmam Zadi, bu kişilerin bölgedeki mültecilerle ilgilendiklerini ve onların sorunlarını çözmeye çalıştıklarını vurguladı. Zadi ayrıca Furkan Camii’nin, denetim ve finansman açısından Paris Camii’ne bağlı olduğunu sözlerine ekledi.

Beş vakit namazın haricinde camide Kur’an-ı Kerim ezberi, İslam Hukuku dersleri veriliyor. Kadınlara yönelik ise Arapça ve Fransızca olarak bilinç ve İslam fıkhı dersleri yapılıyor. Çocuklar için de yaşlarının gerekliliklerine uygun olacak kurslar düzenleniyor ve bu kurslarda eğitim ve eğlence amaçlı geziler tertipleniyor.

Caminin adını kalpleri sevgi ve imanla bir araya getirmesi ve varlığın yaratıcısı olan Allah’a ibadete çağırması nedeniyle Furkan olduğunu belirten İmam Zadi, caminin takva ve muhabbet üzerine kurulduğunu söylüyor.

Bu nedenle camide Ramazan ayı boyunca toplu iftarlar düzenleniyor ve bu iftarlara yüz elliden fazla mülteci katılıyor. Ayrıca Ramazan ayınca para ve gıda yardımı yapılıyor. Bu paralar ise sadaka ve zekatlardan karşılanıyor. Zekat İslam’ın üçüncü şartı, büyük fazlardan. Allah yüce kitabında zekatı emretmiş ve Resulullah (sav) da sünnetinde zekatı teşvik etmiştir. Allahu Teala zekatı, seksenden fazla yerde namazla birlikte anmış, şöyle buyurmuştur:

“Namazı kılın, zekatı verin, rüku edenlerle birlikte rüku edin.” Alimler de zekatın farz olduğunda icma etmişlerdir.

Furkan Camii manevi rolünü yerine getirmekte, sevgi, kardeşlik ve Müslümanların birbirleriyle ülfet kurmasına çağrıda bulunmaktadır. Camide ailevi ve eşler arası sorunların dini temeller üzerinde çözülmesine çalışılmakta ve dini nikahlar yapılmaktadır.

Caminin kapıları her zaman açık tutulmaktadır. Böylece gayrimüslim yabancılar da İslam’ın hoşgörü öğretisini öğrenmek için camiye gelebilmektedir. Onlara sevgi, insanlık ve barışa vurgu yapan kıssalar anlatılmakta, İslam’ın ahlaki ilkeleri ve gelenekleri tanıtılmaktadır. Camide Müslüman olan yabancılar da azımsanmayacak sayıdadır.

Camide İslami faaliyetler konusunda herhangi bir zorlukla karşılaşılmamakta, zira Fransız Devleti, Valence Belediyesi ve sivil toplum kuruluşları, camiye destek olmaktadır.

İmam Zadi, Türk kardeşleriyle ilişkilerinin iyi olduğunu ve Türklerin kendilerine iyilik ve takva konusunda destek olduklarını, caminin zekat ve sadaka mallarına dayalı hayır işlerine yardımda bulunduklarını söylemektedir. Zadi, camiye sürekli gelen, faaliyetlere katılan ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunan 50 kadar Türk olduğunu belirtmektedir.

“Mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde âyetler vardır. Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz? Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır.” (Zariyat Suresi/19-22)

Sonrasında Furkan Camii’nin emekli imamı Cezayirli Abdulkadir el-Aridi’yle buluştuk. Kendisi bize camiden ve bölgedeki bilinçlendirme faaliyetlerindeki rolünden bahsetti. el-Aridi, Fransa’daki Müslümanların sevgi, insanlık ve kardeşliğe vurgu yapan mutedil İslam dinini benimsediklerini, radikalizm, nefret söylemi ve taassuptan uzak durduklarını belirtti:

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” (Hucurat Suresi/13)

Ardından el-Arıdi, Suriye’deki anılarından ve Suriye’ye, buradaki camilere ve İlahiyat Fakültesi’ne yaptığı birçok ziyaretten, kendisinin dini yaşantısına etki eden Suriyeli din adamlarıyla buluşmalarından bahsetti.

Bizler de kendisine buluşmamızın bir hatırası olarak İşrak Gazetesi’nin bir nüshasını verdik. Bize gazetenin kütüphanesinin güzide bir yerine koyulacağını ve hayatı boyunca gazeteyi muhafaza edeceğini söyledi.

 

İşrak

 
Whatsapp