Gençken Yapılacaklar


Anadolu’nun doğusundan batısında birçok hikâye ile yola çıkıp Gaziantep’e gelen sizlere bu şehrin yürekli insanları adına hepinize hoş geldiniz diyorum. Burada yüreğimizde olan, gönlümüzde olan biriktirdiğimizi birbirimizle paylaşmak için bir araya geldik. Sorumluluklarımızı, aramızdaki bariyerleri konuşmak, tartışmak ve buradan yeni çıkışlar edinmek için her yıl yaptığımız bu gençlik kampını bu yıl burada gerçekleştiriyoruz. Birbirimizden birçok ilham alacağız. Hikâyelerimizden, birbirimize anlatacak çok pratiğimiz var. Deneyimlerimizi paylaşıp adeta hatıralarımızı canlandırıp yeni yol azıkları edineceğiz. Geçmişin hatıralarının içinde kaybolmadan yeni keşifler, yeni tespitler ve yeni ufuklarda yol edinmek için bir aradayız.

İki kişinin bile bir araya gelip ekmeğini paylaşmadığı bir zamanda biz hiç tanımadığımız coğrafyalardaki kardeşlerimizle iftar sofralarını paylaşıyoruz. Daha geçtiğimiz hafta dünyanın birçok yerinde Rabbimize yakınlaşmak için kestiğimiz kurbanları paylaştık. Bir kurbiyete tanıklık ettik. Biz de Burkine Faso’daydık. Kurbandan çok bizlerin oraya gitmesi, unutulmuş o kıtanın bahtı kara insanlarının gözlerinin içindeki mutluluk bambaşka idi. Birçok kardeşimiz TİKA ile beraber birçok ülkeye tecrübe paylaşımı için gitti. Anadolu’dan giden, bu toprağın hikâyesine tanıklık etmiş insanlar heyecanla, umutla, ailesinin adeta bir ferdini bekler gibi bağrına basan insanlarla karşılaşıyoruz.

 

Bu teşkilat farklı, renkli, her biri ayrı bir kişilik, herkes Rabbinin kendini yarattığı hilkatini gerçekleştirmek için bu zeminde varlık gösteriyor. Anadolu Öğrenci Birliği, Anadolu Platformu’nun bir gençlik teşkilatıdır. Evde karakter eğitiminden ortaöğretime, oradan üniversiteye, gençlik, öğretmen, kadın dereken bu toplumun ufku, geleceği. Zor bir süreçten geçiyoruz. Dünya birçok krizi iç içe yaşıyor. Kimin ne yapacağını adeta kestiremez haldeyiz. Sabah ilk uyanan attığı twitle bakıyorsunuz dünya farklı bir yerde. Siyaset başka bir alemde, başka bir düzlemde gidiyor. Bunlarla çok fazla oyalanmadan dünyada neler oluyor, biz ne yapmalıyız, biz nerede duruyoruz bunlara değinmek istiyorum.

Gençlik, toplumsal değişimlerden etkilenenlerin başında geliyor. İnsanın değiştirebileceği tek şey ne dünüdür ne bugünüdür, geleceğidir.  O da siz gençlersiniz. Herkes yarım kalmış hayalini size yüklüyor. Teknolojinin günlük hayata getirdiği yeni standartlar karşısında toplumu aynı hızda değer üretemediği artık önümüzde duruyor. Teknoloji o kadar hızlı değişiyor ki sosyal bilimler onu biçimlendirmekte yetersiz kalıyor. Dini ilimler ona cevap vermekte birkaç yüzyıl geriden geliyor. Yaşadığımız hayat dinamik, Müslüman akıl, sosyal akıl bunun gerisinde kalmış durumda. Bunlarla yüzleşmek, bunlarla adeta hesaplaşmak hepimizin öncelikli vazifesi. İşte geçiş halindeki bu bunalım çağındaki süreci buram buram yaşayan sizler bundan daha fazla etkileniyorsunuz. Artık ayaklarımızın altında sağlam bir zemin yok. Yaslandığımız her şey her an değişebiliyor. Bunun için bizi istikamette tutacak, özellikle değer, fikir, iyilikler, bize yol gösterecek davranışlara, değerlere ihtiyacımız var. Artık dün yapa geldiklerimizin bugün bizi bu dünyada var kılamadığını, üstelik birçok yanlışla da anılır hale gelmemiz ciddi bir sorun olarak duruyor. İşte gençlerimizin inisiyatif almasının vaktidir. Biz bunu Hz. Peygamber’den görüyoruz. Hz. Peygamber 20’li yaşlarda Mekke’nin güvenliği, yetimi, mazlumu için çalışan Hilfu-l Fudûl teşkilatı içinde yer almıştır. Nübüvvetten sonra bugün olsa yine içinde yer alırım diyor. Eğer bir toplumda sözünüz olacaksa o toplumun geleceğinin konuşulduğu yerde olmanız gerekir. Orada taşın altına elinizi koymanız gerekir. Birçok şeyden şikayetlenip sorumluluk almadığımız zaman sorumluluktan kaçan sosyopat tiplere dönüşürüz. Bunun için bizim insanlığa yük olanı değil, insanlığın yükünü alanı olmamız gerekir.

Hz. Peygamber (S.A.S) diyor ki kıyamet gününde Allah kuluna şu soruları sormadan onu bırakmaz; gençliğini nasıl tükettin, malını nereden kazanıp nereye harcadın, bilgiyi nasıl elde ettin? Çünkü bilgiyi edinmenin etik ve ahlaki kuralları vardır. Çalarak bir şey öğrenemezsiniz. 

Allah resulü (S.A.S) Hz. Abbas’a şöyle hitap ediyor; sana öyle bir şey söyleyeceğim ki ey Abbas, Allah’ın hududunu gözet ki Allah’ta hayatın boyunca seni gözetsin. Hikâyenin ruhu bu arkadaşlar. Her ne yapıyorsanız kendinize sorun, bu yaptığımız şey Allah’ın hoşuna gider mi? Gitmezse bilin ki kulları da bundan hoşnut olmazlar. Bizde bundan bir fayda elde edemeyiz. Bunun için gençliğin içinde taşıdığı o enerjiyi toplumun yeniden ayağa kalmasında kullanmalıyız.

Not: Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir’in Türkiye Gençlik Buluşmasında yaptığı konuşmadan derlenmiştir.

Anadolu Platformu Başkanı
Turgay Aldemir
Whatsapp