Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 09.10.2019 tarihinde Barış Pınarı askeri harekatının başladığını ilan etmesinden bu yana harekat, planlandığı şekilde devam etmektedir. Harekat Türkiye Cumhurbaşkanı ile ABD Başkanı Trump arasında Türkiye-Suriye sınır bölgesini 440 km boyunca ve 33 km derinliğinde temizleme anlaşmasının uygulamaya geçirilmiş halidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaya göre harekatın temel hedefi şudur:
Türkiye’nin güney sınırı yakınındaki terör koridorunu ortadan kaldırmak ve bu bölgede barışı hakim kılmak, böylece bir milyondan fazla Suriyeli mültecinin buraya geri dönmesini sağlamak.
Barış Pınarı Harekatı’nın başlangıcından itibaren Avrupa devletlerinin çoğu harekatı kınamış ve hatta Arap Birliği dahi uykusundan uyanarak harekatı kınayanlara katılmıştır.
İnsanlık tarihinin en büyük trajedisinin Suriye halkının başına gelmesinin üzerinden sekiz yıl geçmiş fakat bu devletler harekete geçmemiş, herhangi bir kınama kararı yayınlamamıştır. Medeni ve insanlık yanlısı olduğunu iddia eden devletler terörü savunmakta ve terörle mücadele edenleri kınamaktadırlar. Bununla beraber Suriye şehirlerinin yerle bir oluşunu ve Suriye halkının katledilmesi ya da tehcir edilmesini ise görmezden gelmektedirler.
Türkiye savaşı istediği şekilde yapmış, bu savaşı ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmaya uygun şekilde yürütmüştür. Öyle ki Türkiye kendi silahlı kuvvetlerinin hakimiyet ve denetimi altında olacak güvenli bölgenin kurulması için yaptığı plan ve şartların karşılığını almıştır.
Barış Pınarı PKK/PYD örgütünün 673 üyesini etkisiz hale getirmeyi ve Tel Ebyad ve Rasulayn’da içerisine onlarca köy ve kasabayı alan bin iki yüz kilometre karelik alanı kurtarmayı başarmıştır. Bunu yaparken de şehirleri yıkmamış, sivillerin canına kastetmemiştir.
Türklerin ve Suriyelilerin kanı, Suriye topraklarında yeniden birbirine karışmıştır. Türk kardeşlerimiz Suriyeli askerlerle aynı safta şehit olmuştur. Aynı atalarımızın 1915’te Çanakkale topraklarında kanının birbirine karıştığı gibi…
Amerikan tarafı terör örgütünün geri çekilme, silahlarını bırakma ve Suriye’nin kuzeyindeki mevzilerini imha etme sürecini denetleyecektir.
Türkiye Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye Milli Ordusu’yla birlikte başardıkları takdir ve saygıya şayandır. Türkiye’nin ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile yaptığı iki buçuk saatlik toplantıda kazandıkları da, Barış Pınarı’nın hedeflerini ifade etmektedir.
Bu Türkiye’nin ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi bir zaferidir. Erdoğan Pence’in şartlarını reddetmiş ve hedeflerini tam olarak gerçekleştirmiştir. Aynı şekilde yakın zamanda Türkiye’ye karşı uygulanan ekonomik yaptırımları da durdurmuştur.
Türkiye dört başı mamur bir devlettir. Bölgede ve uluslararası camiada ağırlığı ve statüsü vardır. Barış Pınarı da askeri açıdan muzaffer olduğu gibi siyasi açıdan da zafer kazanmış, Türkiye ve Suriye halklarına iki büyük kazanım sağlamıştır:
Suriye’nin kuzeyinde yayılmacı ve saldırgan bir devletin kurulmasını engellemiş ve Türkiye’nin denetim ve koruması altında, Suriye Demokratik Güçleri’nin olmadığı güvenli bölgeyi hayata geçirmiştir.
Devrim ve bağımsızlık bayrağının dalgalandığı, Suriyelilerin bombardıman ya da katliama maruz kalmadan özgürce yaşadığı alanı genişleterek, Lübnan topraklarının iki katı bir alana yayılmasını sağlamıştır.
Bizlerin bu kazanımları alarak tüm Suriye kurtarılana dek bunların üzerine yenilerini bina etmemiz gerekir. Sözün özü: Türkiye iki harekatta da kazanmıştır. Bununla beraber halihazırda diplomatik harekat askeri harekattan çok daha zordur. İşin sonunda oyun kuranların oyunları, karamsarların karamsarlıkları ve yalancıların haberlerine rağmen zafer Türkiye’nin olacaktır.
Kararlaştırılan süre sona erdiğinde terörist milisler geri çekilmemiş olur ise, her iki ordu da kurtarma harekatını tamamlamak için sonuna kadar hazırdır.
Son olarak Türkiye’ye karşı pusuda bekleyen herkese Trump’ın şu tweetiyle cevap veriyoruz:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan müthiş bir lider. Erdoğan, sert ve güçlü bir adam ve doğru olanı yaptı. Kendisine teşekkür etmek istiyorum.”
Suphi Dsoki
İşrak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
