Avrupa’da İdlib İçin Gösteriler


 

İsrail ve ABD’nin Rusya’ya Suriye dosyasını teslim alma yetkisini vermesinden bu yana katliamları sürüyor. Rusya, Suriye rejiminin Suriye topraklarının tamamına hakim olmasını ve böylece Suriye’deki egemenliğinin devam etmesinin güvence altına alınmasını istiyor.

Trump, katil Esed rejimi ve destekçilerini kuşatma altına almayı öngören Sezar Yasası’nın imzalamaya ve onaylamaya mecbur kaldığından itibaren, yasanın uygulanması için altı aylık bir süre tanıdı. Bu sayede Rusya, İran ve Esed rejimine kurtartılmış tüm bölgeleri kontrolleri altına almak, buraları yerle bir etmek ve özgür Suriye halkını katletmek için zaman verilmiş oldu.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rus ordusunun Suriye’de 43 yeni grup silah denediğini söylemiş, böylece Rusya’nın “Suriye atış alanı”nda denediği silah sayısı 359’a yükselmişti.

Şoygu söz konusu açıklamaları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de katıldığı Rusya Savunma Bakanlık Heyet toplantısında yapmıştı. Şoygu geçtiğimiz Mart ayında se Rusya’nın 316 tip silah denediğini ve Suriye’deki testlerden sonra onlarca askeri silah geliştirmeye çalıştığını söylemişti. Öte yandan testlerde başarısız olması nedeniyle bazı silahların üretimini durdurmuştu. Rusya, Sonbahar 2015’te Suriye’ye girişinden beri denediği silahların satışındaki artışla iftihar etmiş ve gerçek savaş şartlarında denenmiş silahların satışına yönelik talebin arttığını açıklamıştı.

Rusya Genelkurmay Başkanı ise, SU-57 savaş uçağının Suriye’deki saldırı testlerinin tüm aşamalarını geçtiğini söylemişti. Rus uçaklarının katliam savaşında Suriye rejimini desteklemek adına İdlib’deki sivilleri hedef alması sürerken, saldırılar sonucu yüzlerce kişi yaşamını yitirdi, yüz binlerce kişi evlerinden çıkmak zorunda kaldı ve birçok köy tamamen yerle bir oldu.

2019 yılında, yılbaşı gecesi Suriye halkına ölümcül füzelerini hediye eden işgalci Rusya tarafından Suriye halkına karşı yüzlerce katliam yapıldı. Bu katliamlar 2020 yılının başında da devam etti ve Sermin’de bir okul yıkılırken, bir kadın öğretmen ile birçok öğrenci yaşamını yitirdi.

Mülteci Suriyeliler bu katliamlara karşı sessiz kalmadılar ve işgalci Rusya’nın büyükelçilikleri ve konsoloslukları önünde katliamları kınamak ve kamuoyunu Rusya’nın vahşeti ve barbarlığıyla ilgili bilgilendirmek için gösteri çağrıları yaptılar.

Yıllardır Rusya ve Esed’in uçakları ülkemizde güzel olan ne varsa yakıyor, emzikli bebekleri, hamile anneleri ve çocuğunun kılına zarar gelmeden dünyaya gelmesini bekleyen babaları, annelerin karnındaki bebekleri katlediyor. En faşistçe saldırılara ve soykırıma maruz kalan İdlib’deki her ailenin bugün yaşadığı ve yine dokuz yıldan bu yana tüm Suriyelilerin yaşadığı durum budur. Dünya ise Rusya’nın suçlarını görmekte ve gözlemlemekle yetinmektedir. Susmayı ve insanlık, yaşamla ilgili yazmayı tercih etmektedir. Esed ve Rusya’nın faşist yangınının tehdidi altındaki yirmi milyondan fazla Suriyelinin hayatını ise umursamamaktadır.

Bugün devrim ışıltısını tekrar kazanmakta ve dünyanın her tarafında şunu söylüyoruz: “(Devrime) Devam ediyoruz, sesimizi yükseltiyoruz, tüm acımız, imanımız, umudumuz, zorba ve katil Esed rejimini destekleyen katil Rusya’nın diktatörlüğüne karşı ve yine İran ile mezhepçi milislerine karşı yaşama, özgürlüğe ve onura olan hakkımızla sesleniyoruz. Dünyaya, Rusya ve İran’ın katliamlarını unutmayacağız ve affetmeyeceğiz, Suriye’yi onların işgalleri ve barbarlıklarından kurtaracağız.”

Bir devrim hiçbir zaman yok olmaz çünkü devrim bir alevdir. Devrim ebedi bir ruhtur ve hiçbir zaman ölmeyecektir. Devrim verimli bir toprağa ekilen ve kanla, acıyla, elemle dünyanın her köşesine yayılan bir düşüncedir. Büyümeye başlamıştır ve bir gün zirveye ulaşacaktır. Her gün bir yaprak düşmekte, bir ağaç çiçeklenmekte ve bir gül açmaktadır. İçerisinde bir damar sürekli atmakta ve içine güneşi alarak her iki yanında parıldamakta ve nehirlerinde şehitlerin ruhları yüzmektedir.

Avrupa’daki özgür devrimciler İdlib halkının son çağrısına karşılık vererek katil Esed rejiminin babası katil Rusya rejiminin konsolosluk ve büyükelçilikleri önünde, öfkeli protestolar yaptılar.

Almanya, İsviçre, Hollanda, İsveç ve Fransa’daki bu gösteriler sonucunda, Avrupalılar Batı medyasının Suriye’de yaşananların laik bir devletin teröristlere karşı yürüttüğü bir savaş olduğu şeklindeki aldatmacasından, aslında yaşananların insanlığı, özgürlüğü ve onuru için devrime kalkan bir halkı yok etmek için düzenlenen bir dünya savaşı olduğu şeklindeki yeni bakış açısını kazandı.

Gösterilerin bir sonucu olarak bir grup Fransız ve Avrupalı milletvekili, Batı’nın Suriye rejiminin ve Rus ordusunun Suriye’nin kuzeyindeki İdlib’de işlediği suçlara sessiz kalmasını eleştiren bir çağrı yayınladı. Çağrı 27 Aralık’ta Fransız Le Monde gazetesinde yayınlanan bir haber vasıtasıyla yapıldı. Çağrıda bölgedeki yüz binlerce sivile yardım etmek için hemen harekete geçme çağrısı yapılırken, bu katliamların sorumlularının yargılanması konusundaki ısrar tekrarlandı.

Türkiye’de de her şehirde katliamları kınama ve devrimci Suriye halkıyla dayanışma amacıyla gösteriler düzenlendi.

Fransa’nın çoğu kentinde de protestolar düzenlenirken, Fransa’nın çeşitli şehirlerinde yaşayan Suriyeliler de İdlib kentiyle dayanışma ve Rusya’nın askeri gerilimi arttırmasını kınama amacıyla gösteriler yaptı. Göstericiler Rusya’nın sivilleri bombalamasını kınarken, uluslararası toplumun Suriye’nin kuzeyindeki göçmenleri desteklemek amacıyla müdahale etmesini istedi. Bu gösteriler Suriye devrimine olumlu bakan Fransızların sayısının artmasına katkı sağladı.

Gösteriler sırasında yaşamını yitiren Suriyelilerin ruhlarıyla dayanışma amacıyla mumlar yakılırken, katil Esed’in Uluslararası Ceza Mahkemesi önüne çıkarılması talep edildi. Katılımcılar şu sloganı attı: “Katil Putin, Suriye’den Defol”

Ayrıca üzerinde şu ifadelerin yer aldığı pankartlar taşıdılar: 

“Rusya Halkımızı ve Çocuklarımızı Katlediyor, Dünyaysa Hiçbir Şey Yapmıyor”, “Yaşasın Özgür Suriye Halkı”, “Kadının Sesi Devrimdir”, “Affet Bizi Ey İdlib”, “İdlib Ateş Altında”, “İdlib’i Kurtarın”, “Esed Devrilsin”.

Azımsanmayacak sayıda Şebbiha gösterilere sızmış ve İdlib’in zaferi için meydanlara çıkan göstericilere saldırmış olsa da, gösteriler devam etmiş ve İdlib halkının acılarını insanlara ulaştırma ve Şebbiha Ali Deek’in Almanya’daki konserini etkisiz hale getirmeyi başarmışlardır.

İşrak

 
Whatsapp