Suriyelilerin Fransız Cumhurbaşkanına Seslenişi!


Bazı Suriyeli aktivistler ve mülteciler Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a,  Suriye devriminin ve Suriye halkın umutlarının yanında durmaya çağırdıkları Fransızca bir mektup gönderdiler. 

Sayın Cumhurbaşkanı!

Bugün size Suriye'den bahsetmek için yazıyoruz.Bir çok SuriyelininMayıs 2017'de göreve başladığınızı görmekten mutlu olduğunu bildirmek isteriz. Zira Louvre avlusunda  zaferin kutlanması sırasında Suriye devriminin bayrakları da vardı. Birçoğumuz insan değerleri ile bezenmiş bir Avrupa hakkındaki sözlerinize inandık ve güvendik.

Versay'da sizi ziyaret eden ilk başkan Vladimir Putin oldu. Biz o zamanlar bu toplantının Ukrayna ve Suriye dosyalarına odaklanmayı mümkün kılacağını düşünenler arasında yer almıştık. Ocak 2018'de diplomatik heyetlere verdiğiniz sözler sırasında şunları ilan emiştiniz:"Bazen bizi zayıflatan etik durumlardan kurtulmalıyız.Ama aynı zamanda yurtdışında bulunan muhalefetten bir kısmını tanıyarak belirli güçlere verilen tavizlerden de kurtulmalıyız. Bu sayede onlar Suriye'deki durumu istikrarlı ve kalıcı bir şekilde çözebilirler.”

Sayın Cumhurbaşkanı!

Biz ahlaki değerlerle izzet bulduk. Çünkü ahlaki değerler zamanla zayıflamaz aksine, insanlığı güçlendirir. Gerçekte, hiçbir şey, dünyanın ahlaki duruşlardan tamamen yoksun kaldığını gördüğünde, kişinin kapılabileceği zalimlerin dokunulmaz oldukları düşüncesinden, adaletsizlik ve umutsuzluk hissinden daha kötü değildir. Dünya, Fransa’nın bir insan hakları ülkesi olarak dünya üzerindeki etkisini hatırlamaktadır.2003'teki diplomasisi uluslararası vizyona uymadığı için reddedilmişti. Bunun üzerine dünyaIrak'ı işgal etmeyi planlayan George W. Bush yönetimiyle yüzleşti.O zamanlarFransa'nın konumu ve sesi çok daha güçlüydü.

Sürmekte olan Suriye trajedisi ahlaki ilkelerin terk edilmesinin bir sonucudur.BeşşarEsed ve müttefiklerinin vahşetine karşı bir duruş sergilenmemekten kaynaklanmaktadır.Gerçek şu k;ahlaki tutumlardaki zayıflık kötülük için bir zaferdir.

Temmuz 2018'de, Rusya Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra, STK'ların ve siyasi şahsiyetlerin isteksizliğine rağmen Rus ordusu ile ortak bir "insani" operasyon gerçekleştirdiniz.Bu operasyon Guta'nın, Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından ele geçirilmesinden ve özellikle Rus ordusu, nüfusun büyük bir bölümünü İdlib'e kaydırmasından sonra gerçekleşti.

Sayın Cumhurbaşkanı!

Bu operasyonun sonucunda Suriye'de insanlığa karşı suç işleyen Vladimir Putin ve ordusu sayesinde yardımların katil Esad ordusuna aktarıldığını biliyorsunuz. Dahası aktarılan bütün bu yardımlar Fransız devleti tarafından oluşturulan fonlar sayesinde sağlanmıştı.

Bu ortak operasyon yoluyla bu yakınlaşma Suriye'de yeni suçların işlenmesini engelledi mi?Maalesef değil!30 Nisan 2019'dan bu yana, Suriye ve Rus uçakları İdlib'de altmıştan fazla hastane ve tıbbi tesisi ve Kuzey Halep'te de onlarca Guta vatandaşını bombaladı. Guta sakini sivillerin Kuzey Suriye'deki kamplara yerleştirilmesi gerekirken onları moloz altında bırakmayı tercih ettiler. Guta halkınınbir kısmı da zaten rejimin hapishanelerinde öldü. Kendilerinden intikam alınmayacağına Rus yetkilileri tarafından verilen teminata güvenip Guta’da kalanların birçoğu da öldürüldü. 

Rejim ve müttefiklerinin sivilleri doğrudan hedef almadığı tek bir gün bil Suriye'de geçmemektedir. Dahası Suriyeli çocukların füzelerle paramparça olmadıkları tek bir gün bile yoktur.Örneğin;19 Kasım gecesi Türkiye sınırındaki bir Kah mülteci kampı bir füze ile vuruldu ve yedi çocuk da dahil olmak üzere 16 sivili öldürüldü.

 

Suriyeliler olarak, sarf ettiğiniz sözlerinizden ve onu düşman olarak değerlendirmeden Rusya başkanına verdiğiniz destekten çok endişeliyiz.Hâlbuki Vladimir Putin liberal demokratları kedine düşmanları olarak görmektedir.Daha önceki bir açıklamanızda, Beşşar Esad'ı Fransa’nın değil Suriyelilerin düşmanı olarak gördüğünüzü söylemiştiniz. Ne var ki Beşşar Esad insanlığa karşı suç işlemiştir ki bu haliyle Fransa’ya karşı da suç işlemiş olmaktadır.

“The Economist” adlı gazete ile yaptığınız röportajda Irak, Libya ve Suriye hakkında da konuştunuz.Ve halkın dışında "sistemi değiştirerek değerlerimizi empoze etmek” ten bahsettiniz.

Devrim için savaşan Suriyeliler Fransa'nın desteğini hak etmektedir.Sırf attıkları devrimci sloganları nedeniyle Mart 2011'de işkence gören Daraa çocuklarını unutmayın.Suriye devrimini unutmayınız! Giyas Matar'ın 6 Eylül 2011'de işkence altında öldürüldüğünü unutmayın.Çünkü O, barışçıl gösteriler düzenleyen ve polislere çiçek ve su dağıtan 14.000 kişiden biriydi.Esad hapishanelerinde teşhis edilenleri de unutmayın hatırlayın!

İki Fransız: Mazen Dibağ ve oğlu Patrick; Mazen, Şam'daki Fransız Okulu'nda yıllarca Fransa’ya hizmet etti. O’nundeğerli hatırasını hafızanızda tutun.

Sayın Başkan! Biz Suriyelilerin "değerlerinizi" paylaşmamıza izin veriniz. Fransa’nın dünyaya taşıdığı bu değerlergerçekte evrensel değerlerdir. Ve işte Fransızların yanı sıra yüz binlerce Lübnanlı gibi 'Iraklılar ve İranlıların da hayatları pahasına protesto eylemlerine katılmaktadırlar.

Sayın Başkan! Biz sizden farklı değiliz! Suriyeliler olarak Fransızların yanı başında özgürlük talep etmemize ve evrensel insan haklarıyla şereflenmemize müsaade ediniz.

 Sayın Başkan!Eğer "realpolitik" yolu izlerseniz, Tarih sizi devrim ülkesi başkanı ve İnsan Hakları Bildirgesi ilancısı olarak, yüzlerce savaş ve insanlık suçu işleyen zalimlere karşı onca ağırlığını ortaya koymayan bir başkan diye hatırlayacaktır.

Özgürlük, eşitlik ve her şeyden önce kardeşlik adına, sizden sadece bu "realpolitik cazibeden vazgeçmenizi istiyoruz. Nitekim zalimleri "real politik" ile değiştirmek sadece bir yanılsamadır. Fransız değerlerinin evrenselliğine ve yüce tuttuğumuz insan haklarına net bir söylemle tekrar dönmenizi istiyoruz.

Fransa Cumhuriyetinin Sayın Cumhurbaşkanı! Bu nedenle bugün sizden bir "yasa"nın kabul için teşvikte bulunmanız istiyoruz.

 
Whatsapp