Suriyelileri Öldürmek İçin Düzenlenen Konferanslar


2011 Mart ayında özgürlük ve haysiyet isteyen Suriye halkı Esad'ın diktatör yönetimine karşı çıkmasından bu yana bütün dünya ülkeleri Esad Rejimini desteklemek için adeta yarışıyor. 

Uluslararası güçler, tarafsız ve sessiz durmakla kalmadılar. Bununla birlikte Suriye'nin bölünmesi ve  yıkılması için Rejimin yanında durdular.

Sünnî Müslümanlar öldürüldü, zorla tehcir edildi ve Suriye toplumunun demografik yapısını değiştirmek için ana vatanlarında yaşayan kendi öz ülkesinde olan  Suriyelilerden Suriye'yi boşalttılar ve İran çetelerinin Suriye'ye yerleşmesine destek oldular. 

Savaştan  dolayı zorunlu Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan kişilerin yerlerine İran'dan getirdikleri üç milyon kişiye  Suriye vatandaşlığı verilerek bu evlere yerleştirildi. 

Suriye halkı, Suriye krizini çözmek için Cenevre Konferanslarının başlatılmasıyla birlikte 18 Aralık 2015'te BM Kararı 2254'ün yayınlanmasından bu yana Suriye'nin geleceğinin belirlenmesi için siyasi geçiş sürecinin temel zemini olarak Cenevre Bildirisi'nin kabul edilmesine binaen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Esad Rejimi temsilcileri ve muhalefetin siyasi temsilcilerinin siyasi çözüme geçiş yolundaki resmi müzakerelere "acilen" katılmaları için çağrıda bulundu.

Kalıcı bir siyasi çözüme ulaşmak amacıyla  ve bu müzakerelerin Ocak 2016 yılının başında başlaması şartıyla Güvenlik Konseyi'nin, Birleşmiş Milletlerin himayesinde güvenilir, kapsayıcı ve mezhep dışı bir yönetim organı kurmak için Suriye siyasi çözüme izin verdiğini ve desteklediğini ifade etti. 

Altı ay içinde Suriye'de yeni bir anayasa hazırlanma kararı ve Güvenlik Konseyi'nin Birleşmiş Milletler nezaretinde de 18 ay içinde yeni bir anayasanın hazırlanması  için özgür, adil şeffaf  bir seçimin yapılmasına desteğini yineledi. 

Uluslararası devletler kendilerini bir ikilemde buldular. Sebepse alınan kararlar  uygulanırsa  Esad Rejimi biter. Bu yüzden Soçi ve Astana Konferansları Esad ile uzlaşma adı altında yapılarak Muhalifler tarafından kurtarılan tüm bölgelerin yeniden Rejimin kontrolü altına alınması için zaman kazandırmak ya da oyalama taktiğidir. 

Bu da bölgede çatışmaların, gerginliğin tırmanmasına sebep oldu. 

Astana görüşmelerinin hedefi ateşkes, iki taraf arasında uzlaşmayı sağlamak, gerilimi azaltma, muhalefetin ağır silahlarını geri çekmeye zorlamak ve gerginliği azaltmaktır. 

Rejim,Rusya ve İran’ın  kontrolündeki  bölgeleri bombardıman altına alarak binaları yerle bir etmekte buradaki insanları buralardan çıkarmakta ve elinde bulundurdukları bölgelerde kalmak için ateşkes çağrısında bulunmaktadır. 

Rejim, Uluslararası kamuoyunu bölgenin  istikrara kavuşması için ateşkese uyulması gerektiğini dillendiriyor. 

Rejim, Rusya ve İran ateşkes anlaşmasını ihlal etmektedir.

Bu şekilde yeni alanlar ele geçiriyor ve yeni karargahlar kurup tekrardan  ateşkes ilan çağrısında bulunuyor. 

Astana ve Sochi Konferansları, Esad rejimin devrilmesini istemiyor.

Özgürlüğü talep eden Suriye halkını ortadan kaldırmak ve Suriye halkının kontrol altına aldıkları Halep kırsal kesimindeki köy ve kasabaların tekrar rejime teslim edilmesini hızlandırmak ve tekrar rejimin eline geçmesi için çalışmalar yapılmaktadır.

Evet, düzenlenen konferanslar Suriye halkı için can simidi olmadı. Bununla birlikte  Rejim korundu ve Rejime can simidi olundu. Bu durumlar Suriye Devriminin erken doğum yapmasına da sebep oldu. 

Suriye krizi, tehcir, bazı bölgelerin  teslim edilmesi, ihanet, bombalama, zulüm devam etse de bu onurlu ve şerefli mücadeleye son nefesimize kadar devam edeceğiz . 

 

Yeryüzündeki hiçbir kuvvet  Suriyeli halkının kalbindeki özgürlük umudunu söndürmeyecektir.

Suriye halkı  zalim diktatöre karşı baş kaldırmaya devam edecektir. 

Bu bilinç ve mücadeleyi nesilden nesile miras bırakmaya devam edeceğiz.

Suriye Devrimi başarılı olana kadar bu kutlu yürüyüş devam edecektir. Suriye Devriminin başarısız olması için düzenlenen konferanslar amacına ulaşamayacaktır.

Yaşasın özgür Suriye, Suriye ebedi olarak özgür kalacaktır.

 

Subhi DUSUKİ ​

 
Whatsapp