Devrimin Yıldönümünde ve İşrak’ın Yüzüncü Sayısı Güneş Yeniden Doğuyor


 

 

Mübarek Suriye devrimi / özgürlük ve haysiyet devrimi onuncu yılına girerken, gazetemiz “İşrak” 100. sayısını tamamlamış bulunmaktadır. Suriye devrimi genel olarak Suriye’nin siyasi ve sosyal durumunda değişiklik yaptığı ve birçok konuda düşünce ve değer yargısını dönüştürdüğü oranda modern Suriye tarihini kendi yöntemiyle yeniden biçimlendirilmiştir.

Yenilenen bir vizyon içinde, sokakta ve Suriye gerçekliğinde onlarca yıldır hüküm süren tüm statik gidişatı yerle bir ederken İşrak Gazetesi kendi ilkelerini ve uzun vadede devrimin istibdat ve tağuti zulme karşıtı temel düşüncesini korumaya sürdürmüştür. Son tahlilde diğer Suriye gazeteleri ve alternatif Suriye medyasıyla ortaklaşa bir şekilde bunu başarmıştır.Hem de otoriter bilgiden başka hiçbir şeyin basın ve yayını yönetmediği ve zalim yöneticiyi parlatmak için en yüksek seviyede asılsız övgülerin dizildiği şu günlerde bunu sağlayan bilmiştir. Bugün, İşrak gazetesini yüzüncü sayısının yayınlanmasıyla, alternatif / muhalif ve devrimci medya kendini her türlü zulme ve insan haklarını göz ardı eden herkese karşı geri dönüşü olmayan bir direniş hareketi olarak kendini ortaya koymuştur.

Suriye halkı devriminin onuncu yılında, bütün eksik kusur ve tuzaklara, haklarını çiğneyen dost-düşman, Batı ve Doğu’nun bütün engellemelerine rağmen devrime giden yolda geri dönüşün olmadığını bir kez daha teyit etmiştir.İnsanlara fayda sağlamayan tezgâhlarda oynayarak ve Suriye’de olup bitenin sadece bir iç savaştan ibaret olduğunu ileri sürerek Suriyelileri geri dönüşü olmayan ciddi ve kararlı samimiyetlerinden caydırmak için çalışmak beyhudedir ve gerçeğe aykırıdır. Zira her zaman ulusal birlik değerleri üzerinden yükselen devrim gerçeği ortada varlığını sürdürmektedir. Nitekim “ Birdir, birdir, birdir, Suriye halkı birdir.” Sloganından asla ödün vermemiştir. 

 

Suriye halk devrimi son dokuz yıldır devam etmektedir. Yeni yıla girerken Suriye’de yeni bir toplumsal sözleşmeyi yeniden formüle etmek için ilerlemeye kararlı görünmektedir. Suriye gerçekliğinde meydana gelen tüm değişimleri özümseyen kolektif bir zihni inşa etme bağlamında arzulanan bu yeni sosyal sözleşmeyi gerçekleştirmek üzere bir araya gelen tüm etnik köken ve milletler için Suriye'deki dağınık ve sayısız özel durumu göz önünde bulundurmaktadır. Bugün bölgede ve uluslararası / küreselleşmiş realitede olduğu gibi zorluklara rağmen zulmü yeniden üretecek hiçbir formülün kabul edilemeyeceği gerçeği ön plana çıkmıştır. Artı Suriye realitesinin tüm yönlerini ve tüm aşamalardaki ihtiyacını karşılayan ve ayrılığa düşmeyen, dağılmayan, hak üzere yardımlaşan ve batı olanı reddeden yeni bir ulusal kimlik oluşturmaya çalışmaktadır. Dışarıdan müdahale olmaksızın,Rus ya da İranlı işgalcilerin herhangi bir kurumu inşa etmesine izin vermeksizin,temeli özgürlük ve haysiyet olan modern bir Suriye anayasasını hazırlamak için yeniden yapılanma çalışmaları sürmektedir.

Onlar işgalcilere bağımlılığın sürmesi için bu zulüm ve istibdat ortamının sürmesini istemektedirler. Çünkü Suriye ulusal kimliği karşısında Suriye'yi bağlamak istedikleri Pers mezhep projesinin ortaya koyduğu çözümlerin kabul görme şansı kalmamıştır.Aynı şekilde ulusal kimlik,Suriye coğrafyasında kalıcı bir Rus işgalinin mevcudiyetini oluşturmak isteyen herhangi bir formülasyonda imkan tanımamaktadır.

Çağdaş bir gelecek arzu eden her Suriyeli onuncu yılına “sürekli devrim” anlayışıyla girmek istemektedir. Her Suriyeli vatansever ve saygın kişi, gerçekle özdeş bir farkındalık üretmek ve aynı zamanda Allah (c.c.) hariç tüm kutsalların, doğmaların ve mutlakların sökülüp atılması sürecini yürütmek için çalışmaktadır. Zira Allah’tan başka mutlak ve ezeli varlık yoktur. O’nun dışında bütün varlıklar  izafi ve tarihidirler. Nitekim biz ilerleyen insan bilincinin ortaya çıkardığı bir hareketiyiz.Aynı şekilde hareketimiz mutlak doğru olmayıp tartışmaya açıktır. Bu temel anlayış, Suriye halkının hayallerinden ve umutlarından uzak bazı insanların yapışmaya çalıştığı tabuların ötesine geçen ciddi bir bilimsel temeldir. Böyle bir düşünce uğruna bir milyondan fazla şehit feda edilmiş ve 14 milyondan fazla Suriyeli ülke içinde veya dışında zorla yerinden edilmiştir. Artı beş yüz binden fazla insan tutuklanmış ve dört yüz bin insan savaşta yaralanarak sakat kalmıştır. Bu büyük fedakârlıklarla devrime bel bağlayanların bunu herhangi bir dava adı altında veya vadeliden bir mükâfat karşılığında kaybedilmesine izin vermeyeceklerdir. Evet devrim de devrimin ruhu da yaşamaya devam etmektedir. Zira başından beri barışçıl bir sivil fikir vardı ve olmaya devam edecektir. Hiçbir dış veya iç zorba onu baltalayama muktedir olmayacaktır.

 

Suriye devriminin yıldönümünde ve İşrak gazetesinin  yüzüncü sayısına ulaştığı böyle bir zamanda devrimin ve İşrak gazetesi görüş ve istikametinden dönmesi asla mümkün değildir. Aksine bütün Suriyeliler için ilerleme konusunda daha kararlı, daha ciddi, daha somut ve daha samimi hale gelmişlerdir. Nitekim Suriyeliler arasındaki yapısal ilişkiler daha tutarlı hale gelmiş olmanın yanı sıra istisnasız herkesi içine alan yeni bir ulusal sözleşmeyle kapsayıcı bir ulusal kimliğe sahip özgür ve demokratik bir Suriye'yi kurmak için her şeyini feda etmeyi memnuniyetle karşılaşmaktadırlar.

 

 

Ahmed Mazhar Saadu

 

 
Whatsapp