Küresel zorba Beşar Esad'ın eşi Esma Esad'a 23,1 milyon sterline yani 30 milyon dolar değerinde bir sanat eseri satın almış olması bizleri şaşırtmadı. Esad’ın politikaları ve yaklaşımlarının bir sonucu olarak, halkının açlık çektiği bir zamanda, mali ve ahlaki yolsuzluğun ve sorumluluk duygusunun yokluğunu gösteren büyük bir facia ve delildir. Beşar, kendi halkına karşı birçok katliamlar gerçekleştirmekle birlikte milyonlarcasını da yerinden etti ve yüz binlercesini tutukladı.
Bunların sonucu olarak halk bütün kazanımlarını kaybetmiştir. Ülke olarak yolsuzluk listesinin başında yer alırken küresel yoksulluk sınırının altında seyretmektedir.
Ayrıca, baba ve oğul(Hafız ve Beşar)için bu büyük bir skandal değil. Baba ve oğlu Esad rejiminin yolsuzluk öykülerinden biri yarım asırdan fazla süren katı kurallarının temel sütünlerindendir. Suriyeli vatandaşların bu alanda hayatları anlatılması zor hikâyelerle doludur.
Bu yolsuzluk Esad ailesiyle sınırlı değil, etrafındakilerin yakınlarının geneline yayılmıştır. Kuralsızlığın toplumun genel davranışı haline gelmesi için adeta çaba sarf etmektedir. Maalesef bu anlayışın toplumun tüm kesimlerine yayılmasına neden olan şey iğrenç rejimin üzerine kurulduğu temeldir.
Bireylerde ve kurumlarda, kültürel ve ahlaki davranışlarda yasal veya caydırıcılık ya da idari kontroller olmadığı için toplumsal bir yozlaşma gerçekleşmiştir. Hatta bunun sonucu olarak, maalesef muhalefet müesseseleri ve çok sayıda şahsiyetleri uzun süre bu yozlaşmanın etkisi altında kalmaya devam etmektedir.
Söz konusu olan haber, sosyal medyaya Rus devlet kurumu tarafından yürütülen bir anketle birlikte ortaya çıkmıştır. Suriyelilerin% 71'i yolsuzluğun en büyük sorun olduğuna inanırken % 61'i yaşam koşullarının kötüleştiğini % 80'i ise ekonomik reformların gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmaktadır.
% 70'i ekonomik bir iyileşmeden söz ederek "güvenlik ve istikrarın oluşması için ve Suriye toplumunun acılarının üstesinden gelmesi adına yeni bir elit kesimin yönetimde aktif rol alması gerektiğine inanmaktadır.
Yukarda verilerini paylaştığımız anketin icra edildiği yerleşim alanı Esad rejiminin kontrolü altında yaşayan Suriyeli vatandaşların görüşlerini içermektedir.
Ankette görüş belirten kesimin geneli Esad rejiminin sorunlu olduğunu, bu rejimin onların hayat şartlarını temelli olarak iyileştiremeyeceğini, onlara onurlu bir yaşam sunmayacağını, onların günlük temel ihtiyaçlarını temin etmekten aciz kaldığını düşünmektedirler. Uluslararası ekonomi uzmanlarına göre, Suriye ekonomisini tam ve kapsamlı bir çöküşün eşiğine getiren diğer nedenler şunlardır: Rejim bölgelerinde fiyatların aşırı bir şekilde yükselmesi, Suriye lirasının döviz kuru karşısında düşüşe geçmesi ve işsizlik oranların yüksek olmasıdır.
Suriye halkı, Esad yönetimi altında her alanda yoksulluk ve günlük yaşamlarında temel ihtiyaçlarını karşılayamamanın acısını çekmektedir. Şöyle ki: Ekmek, yiyecek ve yakıt da dâhil olmak üzere günlük yaşamlarının en temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır.
Bu ihtiyaçlardan bahsederken bizim ev veya arabaya sahip olmamız söz konusu bile değil. Suriye, toplum olarak sınıflara ayrılmış durumda. Rejime yakın olanlar zenginlik ve refah içinde yüzüyor. Onların yaşadığı hayatı tasavvur etmek bile zor. Bu elit sınıf bütün maddi imkânlara sahiptir.
Suriye’de yaşanan felaketlere rağmen Rejimin belgelenmiş yolsuzluk suçları önemini ve ciddiyetini kaybedecek değildir. Devletin toplum ve birey üzerinde yıllarca süren zorbalık, baskı politikaları, muhalif olanları susturma, özgürlüklere el koyma ve rejimden başka hiç kimseye siyaset yapma hakkı tanımama gibi özgürlükleri hiçe sayan birçok uygulamaları bulunmaktadır.
Bu da zulmün ulaştığı son nokta, bu zulümlerin hepsi, herhangi bir bahane veya gerekçe gösterilerek yok sayılmamalıdır. Bu dosyaların kapatılmaması ve zaman aşımına bırakılmaması gerekmektedir. On binlerce kişi hastalıktan, açlıktan ve soğuktan kırılıken, Esad rejimi onları feci bir şekilde ölüme terk etmiştir.
1 Mayıs Dünya İşçi Bayramı vardır. Esad ve babası kendilerini işçi bayramına nisbet ederek, emeğin, işçinin alın terine saygı duyduklarını ve fakirin yanında durduklarını söylemek aymazlığından kendilerini alıkoymuyorlar. Baba-oğul, yaptıkları zulümleri, yolsuzlukları yağmaladıkları servetleri örtmek için bu sloganları kendilerine atfediyorlar. Evet, sosyal adaletin temellerini kendilerinin attığını savunuyorlar. Esad ailesi Suriye’nin zenginlik kaynaklarını, engelsiz bir şekilde ve kimseye hesap vermeden ceplerine doldurmaktadırlar.
Oğul Esad, Uluslararası çaptaki iki ressamın tablolarını satın almaktan başka zihnini meşgul edecek bir meşguliyet bulmuyor. O tabloları alıp Esma'ya hediye ederek ince sanat zevkini, estetik ve renk tutkusunu ona göstersin. Sanki Suriye'nin büyük yıkım tablosu kan ve irinle renklendirilerek çerçevelendirilmiştir! Sanki Suriye'de kendisinin sebep olduğu felaketin, kendisini etkilemediğini, zerre kadar vicdanını harekete geçirmediğini ifade etmektedir. Böylece bu haram malın kendisine nereden geldiğini kimse kendisine sormasın. Bu çirkin âlemde kim bilir ne Neronlar mevcuttur.