Suriye Çatışmasında Son Perde


 

Farklı bir merhale ve onun cinsinden yeni bir savaşla karşı karşıyayız. Bugün düşman olan dünün dostları arasında, Ortadoğu'daki çatışma ve felaketin merkezinden başlayarak Şam'daki Göçmenler Sarayı'nda devam bir savaş! 

Esad ailesine özgü olan rejimin sağlam temeli içinde, siyasi, ekonomik ve hatta askeri dayanakların arasında/Suriye halkından güç ve para kaçıranlar arasında, baş gösteren bu savaş, rejim çetesinin parasal kaynakları tükendiği için yeni başlamış bulunmaktadır. Zira hükümetin ve gücün devam edebilmesi için sürekli nakit akışına ihtiyacı vardır. Kadı ki yok olma tehdidi altında olan bir yönetime soyguncular çalıp çırptıkları paraları geri ödemeyeceklerdir. Siyasi erk daha fazla hayatta kalmak için bugün finansal kaynakları eline geçirmeye çalışmaktadır. Bu yüzden dünün akrabaları ve arkadaşları arasında çatışma ve anlaşmazlık baş göstermiştir. İşte bir başına ülkeyi yöneten aile içi çekişmesinin özeti budur!  

 İsrail ve İran'ın ilk defa savaştığına, ancak bunu tek taraflı sürdürdüklerine şahit olmaktayız. Geçmişte, aralarındaki savaş vekâlet ile yürütülmekteydi. Şimdi, Suriye topraklarında arlarında ilk defa doğrudan savaş cereyan etmektedir. Özellikle en önde gelen liderlerinden birinin (Kasım Süleymani) Amerikan tarafından hedef alınarak öldürülmesinden sonra ilk kez Irak, Yemen ve Suriye'de, bölgeyi bunalıma sokan Devrim Muhafızları'nın büyük bir bedel ödediğini görmekteyiz. Kaldı ki Şam rejimi İran'ın bir dostu ve ona bağlı olduğu halde kendi mücadelesini vermekle meşgul olduğu için buna ilgisiz kalmıştır. Ruslar da İranlıları savunmakla ilgilenmemektedirler. İran tek başına savaşmak üzere terk edilerek yalnız bırakılmıştır. Suriye halkının çoğu, sefil ve perişan bir şekilde göç etmelerine neden olan İran'ın hedef alınmasından mutluluk duymaktadır. Ezilen insanlara zulüm edip zalimin yanında durmamış olsaydı aynı halk bugün İran’ın yanında yer alacaktı. Aynı şekilde İsrail’e karşı Filistin halkını destekleseydi halk İran’ı yalnız bırakmayıp savunurdu. Gerçek şu ki; insanlar kendilerine saygı duyanları ve insanlıklarını savunanları müdafaa ederler. 

Bugün İran'ın Suriye'deki varlığını sonlandıracak son tasfiyeleri yaşamaktayız. Artı İran’ın Suriye’den çıkışı bir bütün olarak Suriye sorununa nihai çözümün bulunmasını kolaylaştıracaktır. Nitekim Suriye rejiminin uzun bir ömrü kalmamıştır. 

 Rejim ve Rusya için İran'ın rolü sona ermiştir. Savaşı finanse etti ve rejimi tamamen çökmekten koruyana kadar savaştı. İran bugün dünün dostluğuyla ilgilenmeyen müttefikleri üzerinde bir yük haline gelmiştir. Rusya ve İran'ın Suriye'deki varlığı arasındaki fark, ilki Şam'ı bölgede sistemiyle birlikte isterken, İran'ın Suriye'de daha geniş hedeflerinin olmasıdır. Zira Suriye’yi Lübnan gibi bir uydu devleti ve bölgedeki kendine bağlı askeri bir platform haline getirmek istemektedir. Suriye’yi, Tahran'dan Akdeniz ve Avrupa'ya doğru enerji koridorunu tamamlamak için, bölgesel bir güç mücadelesinin bir parçası olarak Irak'ta varlığını güvence altına almak için kullanmaktadır.

İran Suriye'den çıkarıldığında etkisi hem Irak'ta hem de Lübnan'da hızla zayıflayacağından, bölgenin durumu tamamen farklı olacaktır. İsrail tarafından bombalanan İran, mezar sessizliğine bürünmüş susmaktır. Karşılık vermek yerine, silahlarını Suriye halkına yöneltmeye devam eden bir tepki vermektedir.

Tahran Generali Süleymani'nin, Esad uğruna son İran askerini feda etmeye hazır olduğunu söylediği Şam rejiminin konumunun ne olduğunu bilmesi gerekirdi. Hayatta kalmasını sağlamak için ilk siyasi anlaşmada Süleymani ve İranlıları satmaya hazır olduğunu daha önceden hesap etmesi gerekirdi. 

Tahran hükümetinin, askeri olarak ülke sınırlarının içine geri dönmeyi ve bölge ülkelerin işlerine karışmayı bırakmasına dair uluslararası çağrıları reddetmesinin ardından, müzakereye kapı açmak ve dayatılan koşullara boyun eğmek için İran’ın önünde zaman olarak Haziran ayı kalmıştır. Dünün güçlüleri bugün zayıfı, bugünün zayıfları da yarın güçlüleri olacaktır. Zira zafer günleri insanlar arasında dönüp dolaşmaktadır.  

 

 

Dr. Zekeriya Melahifçi

Suriyeli yazar ve araştırmacı

 

Whatsapp