Suriye devriminin başlamasından bu yana geçen on yıl boyunca devrime karşı çıkanların gerçek niyetleri ortaya çıktı. Devrimin zaferini engelleyen İsrail ve Amerika'dır. Dünya ülkelerine Suriye Özgür Ordusuna uçaksavar füzeleri verilmesini engelleme ve Suriye'nin yarısından fazlasını özgürleştiren ve Abbasi Meydanına ulaşan Özgür Suriye Ordusu'nun zaferlerini durdurma talimatı verendir. Oysa Devrimciler,  Cumhuriyet Sarayına ulaşmasına ve Esad rejimini ortadan kaldırarak Suriye'yi özgürleştirmeye birkaç saati kalmıştı. 

Rusya'ya 16 kez veto kullanma talimatı veren İsrail ve Amerika'dır. Rusya'ya Suriye dosyasını devralmasını ve Suriye'nin işgalini desteklemesi için yetki verenler yine onlardır. İran'ın Şii milislerle Suriye'ye girmesini ve Suriye'de Şiiliği yayılmasını kolaylaştıran İsrail ve Amerika'dır. Suriye şehirlerinin yıkılmasına ve bir milyondan fazla Suriye vatandaşının şehit olmasının ardından demografik değişim ile rejimle üç milyondan fazla İranlıyı Suriye vatandaşlığına alma, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin mülklerine, evlerine el koyma ve onlara hibe etme talimatı verenler İsrail ve ABD devletidir. 

Suriye devriminin başlangıcından bu yana Amerika, Suriye halkının dostu olduğunu ilan etti ve Amerikan başkanı Obama papağan gibi bu şarkıyı hep tekrarladı. 

Esad’ın günleri sayılı.

Bu ülkelerin demek istedikleri Esad'ın egemenliğinin sonsuz olduğu,Suriye halkının bu diktatörlük kuralını kabul etmesi ve askeri botlar altında yaşaması gerektiğidir. İsrail ve Amerika, dünya ülkelerine geçiş hükümetine ve Esad rejiminden kurtuluşa yol açan Cenevre kararlarını reddetme kararını verdiren onlar olduğu kanıtlanmıştır. Suriye rejimine ateşkes, uzlaşmalar bahanesiyle Suriye konusundaki müzakereleri Astana'ya aktaran Sandallar, kurtarılmış Suriye bölgeleri üzerindeki kontrolünü yeniden tesis etmesini sağladılar.  Amerika aylardır Suriye'de siyasi çözüme alternatif olmadığını ve Suriye'deki çözümü 2254 sayılı kararı Uluslararası Kararın referans noktası olduğunu savunuyor. Suriye halkını dizlerinin üstüne çöktürmek ve Esad'ın ebedi egemenliğine boyun eğmeye zorlamak için aç bıraktığı tespit edilen Sezar Yasası'nın uygulanmasından sonra, Amerika'nın Esad rejimini ortadan kaldırma konusunda gerçekten ciddi olduğunu öne süren büyük medya haberleri dolaşmaktadır. 

Putin’in Suriye'ye yeni Rus büyükelçisi atandı ve statüsü büyükelçiliğinden Rusya başkanının temsilcisiyle değiştirildi.İsrail ve Amerika bu husus üzerine anlaşarak işgal altındaki bir ülkenin yüksek temsilcisi olarak atanmıştır. 

Suriye'de siyasi çözüm arayışları, askeri konseyin kurulması, askeri ve güvenlik figürlerinin isimlerinin tanıtılmasına dair açıklamalar; senaryo, deneme, şişirilmiş balon, ya da bir tür kamuoyu yoklaması olarak gerçekleştirmektir. Amerika, gerçek bir siyasi çözüme başlama konusunda gerçekten ciddiyse demokratik geçiş ve bir adalet ve hukuk devleti inşa etme istiyorsa, Suriye halkının iradesini özgürce ifade etmesine izin vermelidir.

Suriyeliler, kararsız ve marjinal hale getirildi. Çözüm seçeneklerini dayatacak küresel kararlara sahip ülkeler  geçiş aşamasının oluşumunda çıkar gözetmeksizin bir karara varmalıdır.  Çözüm kendi çıkarlarına göre olacak ve aralarındaki anlaşmalara göre uluslararası toplum kendi çıkarlarına göre hareket edecektir. Ancak bu çıkarların paylaşılması için nihai haritada hala mutabakata varılamamıştır. 

Son olarak, görevi son bulan her ABD Dışişleri Bakanı genellikle siyasi tecrübesine dayalı olarak yönetimine tavsiyelerde bulunur. 1973-1977 yılları arasında dışişleri görevi sürdüren bakan Henry Kissinger, bir ABD Dışişleri Bakanı tarafından ülkesine yazılan en önemli tavsiyelerde şunları yazdı: Amerika, çıkarlarını tehdit edenler dışında tüm dünya sorunlarına müdahale etmeli ve hiçbirini çözmemelidir. Amerika'nın politikalarını gözlemleyenler, bu tavsiyenin Orta Doğu bölgesinde en katı şekilde uyguladıklarını göreceklerdir.Tüm Arap ülkelerin sorunlarına parmağını sokuyor ve hiçbirini çözmüyor,aksine kasıtlı olarak çözülmelerini engelliyor.ABD aslında Arap ülkelerinin sorunlarını bir telefonla çözebilirken çözüm için hiç müdahil olmuyor.

Suphi Dusuki

İşrak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni