Esad diktatörlüğü, rejimi yüceltmek için tam zamanlı bir medya sistemi yaratmıştır. Radyo ve televizyon istasyonları biricik lideri yüceltmeye adanmıştır. Gazeteci de, sanatçı da, yazar da, çiftçi de ve başta gelen işçi de mutlak manada ülkenin lideri Esed’tır. Öyle ki; ülkenin zenginliklerini ve kaynaklarını çalmak bile Onun üzerinden övülmüş, yüceltilmiş ve kayıplar zafere dönüştürülmüştür.
Gazeteler ve dergiler, ülkedeki varlığının bıraktığı bilimsel başarıları ve mucizeleri hakkındaki eski konuşmalarını tekrar yayınlamakla birlikte, O’nun uykudan uyanmasından, çay içmesinden, misafirleri kabul etmesinden vb. günlük hayatından bahsetmek için ilk sayfalarını ayırtmaktadırlar.
Suriye rejiminin medya üzerindeki kontrolü karşısında, Suriye devrimi olaylarını gerçeklikleriyle dünyaya aktaran medya faaliyetlerinin olması gerekiyordu. Böylece Suriye davasının taraftarlarını çekmede başarıya ulaşan devrimci medya, özgürlüğünü isteyen mazlum bir halkın devrimi olarak doğmuştur.
Suriyeli gazeteciler ve aktivistler, kendi dilleri ve özgür sözleriyle, cellatlarına karşı ayaklanan bir halkın mücadelesini tarihe yazmışlardır. Suriye'de olup bitenlerin fotoğrafını tüm dünyaya aktarmak için çok şey yaptılar ve bu yüzden birçoğu kaçırılmış ve tutuklanmıştır.
Suç örgütü Esad rejimi, imajını ve rejimini parlatmak ve radikal İslam ve terörizme karşı bir savaş yürüttüğüne inandırmak için Amerikan ve Avrupa derneklerine, medyasına ve aktivistlerine milyonlarca dolar ödemiştir. Suç rejimi, batılı kamuoyu önünde kendisini savunmak ve imajını parlatmak için siyasetçileri ve medya profesyonellerini istihdam etmeyi de başarmıştır.
İşte bu şekilde Rejim tanıtılmış, imajı parlatılmış, olumlu görüntüler yayınlanmış, katliamlar ve kimyasal kullanımı inkâr edilip reddedilmiştir. Rejim, Avrupalı hassas insanlar arasında sistemin olumlu görüntülerini oluşturmak ve rejimin terörle mücadele ettiğini iddia etmek için kamu şirketlerine milyonlarca dolar da ödemiştir.
Rejim imajını iyileştirmek ve cilalamak, kimyasal katliamları reddetmek ve Sezar fotoğraflarının gerçekliğini itibarsızlaştırmak için medya profesyonelliği ve akıllılığı ile hazırlanan raporlarla hassas insanlar üzerinde bir etki bırakmıştır. Artı medya, Rejimin görüşlerini destekleyerek, yaralıları kurtarmak ve yaralıları Rejim uçakları ve Rus işgalci uçaklarıyla yok ettiği binaların altından kurtarmak için çalışan Beyaz Bereler örgütüne karşı kampanya yürütmektedir. Rejim medya silahına yatırım yapmayı başarmıştır. Bu da Avrupalıların rejimi kınayan ve Suriye devrimini ve Suriye halkının saygın bir hayat adına taleplerini ortaya koydukları gösteriler yapmaktan men edilmelerine neden olmuştur. Benzer şekilde, aşırı sağ da rejimin yanında durmakta ve rejimi destekleyen medyanın arkasına durmaktadır.
Finanse edilen medya halkı yanıltmayı başarmıştır. Rejimin aşırılık yanlılarıyla mücadele ettiğine inanmış, bu yüzden bu medya aracılığıyla kamuoyunun büyük bir kısmını kazanmıştır.
Sağdan ve aşırı soldan Avrupa lobileri zorba Beşar’ın yanında durmaktadır. Bununla birlikte Avrupa medyasının çoğu, Suriye'deki olayları ele alırken tarafsız olduğunu ilan etmektedir. Bu sözde tarafsızlık, rejimi savunmak ve onun yanında durmayı ifade etmektedir. Sistem ayrıca Avrupa'da elektronik karasinekleri de kullanmaktadır. İsrail ve İran lobileri de O’nun yanında durmakta ve desteklemektedir. Beşar'ı ve rejimini Avrupa kamuoyunun tarafsız olması için parayla destekleyen Arap rejimleri de mevcuttur. Güya iddia ettikleri gibi aşırılık yanlılığından ve İslam’ı siyasallaştıranlardan nefret etmektedirler.
Esad medyası ve destekçileri, Avrupa toplumlarına ulaşabilecek ve Suriye devrimiyle ilgili görüşlerini ve tutumlarını düzeltebilecek devrimci bir Suriye medyasının olmaması nedeniyle başarılı olmuştur. Suriyelilerin dünyada bulunduğu yerlerde devrimci bir lobi kurulmasında çaba ve başarının sağlanamaması nedeniyle, özgürlük, haysiyet ve demokrasi çağrısında bulunan saf yüzüyle devrimin imajını aktararak Avrupalıları etkileme becerileri zayıflamıştır.
Ne yazık ki, devrimci medya oluşturmak için Suriye muhalefetine ulaşan fonlar muhalefetteki kişisel çıkarlarını düşünen insanlar tarafından çalınmıştır. Kaldı ki alternatif veya devrimci medya haydut rejimi ve destekçilerini dehşete düşürmüştür. Suriye devrimini uzağa ulaştıran en güçlü nedenlerden biri olmuştur. Görüntüyü sokaktan aktarmak, siyasallaştırılmış medyaya olan inancını yitiren insanlar için yeni bir kavram olarak kabul edilmiştir.
Bir medya devriminin sınırlı algıların ortasında kendini göstermesinden bu yana yıllar geçmiş ve onlarca yıldır Suriye medyasını bunaltan rejim tarafından temsil edilen güç kelimesine boyun eğmeyi reddetmiştir.
Alternatif medya Suriye sokağının sesiydi ve dünyanın gözlerini Suriye'de olanlara çekmeyi başarmıştı. Ancak, bazı güçlü bireysel deneyimlere rağmen, ceza rejimini destekleyen uluslararası veya Arap medya organlarının yerine geçmeyi başaramadı ve bu etkili medyanın safları arasında yer almamıştır.
Alternatif devrimci medya, yüksek profesyonellikle olanları izleyebilen, takip edebilen ve analiz edebilen güçlü, tutarlı bir medya yaratmak isteyen kesim açısından istedikleri boyuta ulaşmamakla suçlanabilir.
Devrimci medya, karşılaştığı tüm engellere ve tuzaklara rağmen, sonuncusu devrimin anısı olan Suriye davası için çağrı kampanyalarının uygulanması (tutuklu günü - mülteci günü) gibi belirli bir olaya yönelik bir dayanışma ve kolektif etkileşim yaratmıştır. Gösterilerin ve tezahüratların zamanlaması üzerinde mutabakata varılması da dâhil olmak üzere tüm bölgelerde dile getirilen söylem ve sloganların birliğinin ortaya çıktığı ve bu bağlamda izlenebilecek bir model olan göstericilerin tezahüratları ve şarkıları aracılığıyla Suriyeli kent ve bölgelerin birbirleriyle etkileşimini sağlamıştır.
Suriyelilere yönelik kişisel girişimler, Rejimi kınayan politikacılarla, halkla ilişkiler ve toplantılar yayınlayarak, rejimin işlediği suçlar için doğru bilgileri iletmeye yönelik bireysel çabalarıyla Avrupalıları Suriye devrimine yakınlaştırmayı başarmış ve Amerika ve Avrupa'daki Suriye toplumu da rejimin medya araçlarıyla yaptığı propagandadan etkilenmemelerini sağlamıştır. Suriye trajedisinden yararlanan ve Mülteci olarak Avrupa'ya sığınan savaş suçlularını kovuşturmak için birçok Avrupa ülkesinde son zamanlarda yapılan çağrılara verilen yanıtlarda bu başarıyı görmüş bulunmaktayız.
Devrimin, bilinçli, sadık, kaprislerden ve hırslardan uzak, insanların arkasında yürüdüğü bir yurtsever öncü yapı tarafından yönetilen örgütlü bir devrimci medyaya ihtiyacı vardır.
Ne yazık ki, dünyanın buna karşı yoğunlaşması nedeniyle devrim böyle bir medya gücüne sahip olmaktan mahrum bırakılmıştır. Nitekim devletler Esad rejimine destek vermiş, ülkenin egemenliğini kendisine ve mücrim ailesine teslim etmiştir. Devrimin yukarıda zikredilen özelliklere sahip bir medyaya sahip olmasına izin vermemişlerdir.
