İsrail-Arap İlişkileri


 

ABD Başkanı Donald Trump, BAE ile İsrail arasında tarihi anlaşmayı açıkladı. Ortadoğu'da barışa katkı sağlayacağını söyledi. Aslında anlaşmada yeni olan aralarındaki onlarca yıl gizli anlaşmaların ve ilişkilerin kamuoyu ile paylaşılmasıdır.  

İşgalci güç İsrail ve ABD arasındaki yakın ilişki, İsrail'in bölgesel ve uluslararası gücünün olmasıdır. İsrail, Arap krallarıyla, prensleriyle ve devlet başkanlarıyla gizli ilişkileri sürdürmeye ve geliştirmeye çalışmaktadır. Arap yöneticiler, kendilerini iktidarda tutan şeyin Amerika ile açık ilişkileri ve İsrail ile gizli ilişkileri olduğunun farkındalar. Mossad, İsrailli diplomatlar ve Arap yöneticiler arasında yüzlerce temasın olduğunu belgeleyen dosyaların olduğunu açıklamıştır. 

Amerika Birleşik Devletleri, Arap ülkeleri ile İsrail arasında açık ve kapsamlı bir normalleşme hedeflemektedir.1967 yılında savaşta işgal ettiği Arap topraklarından çekilmek şartıyla yapmaktadır.

Madrid Barış Görüşmelerinin 1991 yılında Wadi Araba ve Oslo ile İsrail için yaptığı barış girişimi,2002 yılında Beyrut'ta  yapılan Arap ülkeleriyle normal diplomatik ilişkilerin kurulmasını öneren ve Arap Zirvesi tarafından onaylanan Arap Barış Girişimi çağrıda bulundukları anlaşmalardır.

Arap-İsrail ilişkileri, İsrail'in 1949'da Birleşmiş Milletlere katılmasıyla birlikte gizli olarak başladı. İsrail bölgede birçok Arap ve İslam ülkesiyle tam diplomatik ve ticari ilişkiler kurmuştur. Bunlardan bazıları Mısır ve Ürdün İle Barış Antlaşmaları imzalandıktan sonra açıklanmıştır.Bazıları ise gizli tutulmuştur.Örneğin Mücrim Hafız Esad ile iyi komşuluk ilişkileri ve İsrail’e gelen saldırıları engelleyen anlaşmalar, Esad rejiminin Güney Lübnan'da oynadığı rolü,  İran ve Hizbullah ile yaptığı anlaşmalar gibi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ülkesinin Umman Sultanlığı ve Sudan da dâhil olmak üzere Arap ve İslam ülkeleriyle gizli ilişkileri sürdürdüğünü açıkladı ve şunları söyledi:"İsrail ile işbirliği yapmak, halkınızın geleceğini ve güvenliğinizi sağlamaya yardımcı olur."dedi.

İsrail’le normalleşme hızı artıyor ve İsrail'in Arap ülkeleri tarafından düzenlenen spor, kültür ve sanat etkinliklerine katılımının sağlanması en bariz örneklerinden birisidir. İsrail Spor ve Kültür Bakanı, Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de düzenlenen uluslararası judo şampiyonasına katıldı. İsrailli yetkili Dubai Emirliğindeki bir konferansta barış ve güvenlik hakkında konuştu.

Umman'ın başkenti Maskat'taki İsrail Ulaştırma Bakanı, İsrail ile Arap ülkeleri arasında bir demiryolu kurulmasını önerdi.

Resmi olarak İsrail ve Suudi Arabistan'ın arasında herhangi bir bağ yoktur.  Ancak 2002'de eski Suudi Kralı Abdullah, İsrail ile Filistinliler arasındaki anlaşmazlığı çözmek için bir girişim başlattı.2015'te iki ülkenin temsilcileri görüşmeler yaparak bir araya geldi.

Bahreyn, Suudi Arabistan'ın tutumunu büyük ölçüde takip ediyor. 2019 yılının

haziran ayında, Suudi Arabistan'ın çağrısını yaptığı "Arap Barış Girişimi" toplantısının oturum aralarında Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed El Halife, ülkesinin İsrail ile ilişkileri hakkında konuştu ve Bahreyn'in İsrail'in var olma hakkını tanıdığını açıkça belirtti.İsrail bölgede bir ülke ve bölgede kalacak, Bahreyn olarak İsrail barışı dört gözle bekliyoruz,diye ifade etti.

İsrail,Fas, Moritanya ve Tunus dahil birçok Afrika ülkeleriyle iyi ilişkiler sürdürmektedir ve Fas'ın başkenti Rabat'ta bir irtibat bürosu açmıştır. İsrail'in 21 Temmuz 2003 tarihinde Irak ile bir anlaşma imzalaması, Irak ile her türlü ticari ilişkinin kurulmasına izin vermesi dikkat çekicidir.

Lübnan'a gelince, İsrail ile arasındaki ticaret alışverişi 1976'daki Lübnan iç savaşı sırasında başladı.Tahtlarında kalmaya devam etmek için Arap halklarına zulüm ederek vatanlarını İsrail'e teslim eden Arap hain yöneticiler, halklarına düşmanlık yaptıklarını ve İsrail'e sadık olduklarını gösterdiler.Bu da onların gerçek yüzlerini ortaya çıkarmaya başlamıştır.

 

Subhi DUSUKİ 

Genel Yayın Yönetmeni 

Whatsapp