İsveç'te Kur’an’ı Kerim’i Yakmak! Yeni bir Irkçı Hareket!..


İsveç’te bir kez daha yaygın öfke ve şiddet duygularını alevlendiren ırkçı ve kin dolu bir eylem gerçekleşti. Gerçekleşen her eylem tepki uyandırarak dinlerin, kültürlerin ve medeniyetlerin çatışmasını körüklemektedir. Bu utanç verici eylemle yenilenen bir tartışma, mukaddesata bir saldırıdır.  Dinleri, özellikle de gerçek İslam dinini hor gören bir eylemdir. İsveç'te Danimarkalı ırkçı bir genç, Kur'an-ı Kerim'i halkın gözü önünde yaktı ve görüntüleri YouTube kanalında yayınladı. Arap ve İslam âlemi, kınama ve slogan atma dışında, kamu mallarını kırma, yakma ve sabote etme eylemleri de dâhil olmak üzere tepkilerini ortaya koymaktan başka bir şey yapmadılar. 

Bir milyardan fazla Müslümanın mukaddes kitabına yapılan bu saldırı gerçekleştiğinde kesinlikle kınanacaktır. 2005'te Danimarka gazetesi Peygamber efendimize hakaret eden karikatür çizimi ve 2012'de gösterilen iğrenç Amerikan filminde olduğu gibi, Batı dünyasından geçtiğimiz yıllarda benzer saldırılar yapılmıştır. Hollanda’da yayınlanan iğrenç filmin yönetmeni Faslı bir göçmen tarafından öldürüldü.  2017 yılında ocak ayın sonunda Kanada’da mescitte ibadet edenlere yönelik skandal saldırı gerçekleşti. Bu bağlamda Batı’nın Müslümanlara saldırıları arasında İsveç’teki ve diğer Avrupa ülkelerindeki birkaç camiyi yakma ve İslami merkezlere saldırı girişimlerinden bahsetmeye bile gerek yok diye düşünüyorum. Yine de konuyu tartışmak ve bir netçiye varıp birkaç önemli noktaya değinmek gerekmektedir:

1-Son on yıl içinde Batı toplumunda ırkçı ve aşırılık akımlarının yükselişi ve ötekinin reddedilmesi, göçmenlere ve beyaz olmayan insanlara karşı gittikçe artan bir öfke oluşmuştur. Bunun sebebi; hoşgörülü ve insani bir karakter taşıyan sol ve sosyalist akımların sahadan çekilmesidir. Batı, mültecileri en büyük sorun ve toplumların kimliğine, demografik yapılarını ve genel toplum kültürüne ciddi bir tehdit olarak görmektedir. Göçlerdeki artış, 3. Dünya sistemlerin başarısızlığının bir sonucu olarak Kuzey ve Güney arasındaki savaşlar ve farklılıklardan kaynaklanan çatışmalardan kaynaklanmıştır. Bununla birlikte Batı'nın politikaları kabul edilemez bir durumdadır.  Suriye, Irak, Libya, Yemen ve diğer çatışma ve gerilim bölgelerinde Batı’nın işgal, hegemonya, sömürü ve talanlarına şahit olduk.  

2-Bölgede bazı İslami grupların hak olan dinimizin imajını bozan politikaları mevcuttur. IŞİD, El Nusra, El Kaide ve birçok İslami cihatçı örgüt gibi hak olan dinimizi ve toplumumuza kötü izlenimler vermiştir. Ek olarak, Batı’daki yeni göçmenlerin davranışları ve gittikleri toplumlarda yaşam tarzı ve davranışları açısından sıra dışı olan ve hukuka aykırı davranışların yansıması olumsuz şekilde olmuştur.  

3. Son yıllarda Batıda istihbarat servisleri, siyasi departmanlar, araştırma merkezleri, medyanın organize ettiği ve bu kurumlar tarafından planlanan çatışmalar bölgeye servis edilmektedir. Batı, Sovyetler Birliği'nin çöküşü, parçalanması ve Doğu-Batı savaşlarından sonra İslam’a ve Müslümanlara geniş ve kapsamlı saldırılarılar düzenlenmiştir. Hepimiz "tarihin sonu, medeniyetler çatışması" ve Amerika'da Hıristiyan akımının ortaya çıkışı ve artan etkisi ve gücü hakkında söylenenleri biliyoruz.

Kur’an’ı kerimin yakılası, topluluklar arasında yangını körüklediği, bu topluluklara ve geleceklerine asla hizmet etmediği ve onları yeni toplumlarına entegrasyon fırsatlarından mahrum bırakacağı anlaşılmalıdır. Bu olayları kendi lehimize çevirmek için ve bu insanlarının genel zihniyetini değiştirmek için fırsatlar aramalıyız. Ayrıca, bu aşırılık yanlısı fenomenleri azaltmak için kültürlerini anlayan ve onlarla diyalog diline hâkim olan bu toplumlarda güçlü kurumlar oluşturmaya ihtiyacımız vardır. Bu, bizi yakından ilgilendiren adalet, demokrasi ve başkalarına saygı gibi birçok seçeneğin çözülmesini talep eden toplumlarımızla yakından ilgilidir. Belki de bizim çeşitli biçimlerde, batıda ve bölgemizde birbirini izleyen dalgalar halinde devam eden Arap Baharı devrimleri için gelecekte büyük ufuklar açabilecektir. 

Bu nefret dolu acı veren çirkin eylem kınanmalıdır. Ancak, buna karşı aşırı tepki göstermek akıllıca olmayabilir.  Pek çok farklı biçimde ve bu tarz ve alanda dini küçümseyenlere karşı koymak için başka araçlar ve çalışmalar bulmak gerekmektedir. Bölgemizde topluluklar arasında en kötü ve en küstah olan şey savaşa kutsal ve dini amaç kazandırmaya çalışmaktır. Bu çirkin eylemlerin arkasında ne kadar gizlenmeye çalışırsanız çalışın yani saçma bir çizgi film, karikatür,  ya da sanattan yoksun bir filmden, ya da kendi toplumunun saygısını yitirmiş ırkçı biri tarafından Kuran'ı kerimin yakılmasından daha tehlikeli olan  niyetiniz bir gün ortaya çıkacaktır. 

 

 

Abdurrahim Halife 

Suriyeli Yazar


 

Whatsapp