Suriye'de 1963 darbesinin gerçekleşmesiyle birlikte 8 Mart Devriminden sonra askeri komisyonun sivil liderliği yönetimi başlamıştır. Suriye-Rusya ilişkileri eski Sovyetler Birliği döneminde gelişmiş ve Mücrim Hafız Esad'ın Savunma Bakanlığına getirilmesinden bu yana Rusya-Suriye( 23 Şubat 1966) ilişkiler daha da güçlenmiştir. 1963'te Suriye'nin Tarsus limanında Sovyet Deniz Filosu Teknik Malzeme Destek Merkezi kuruldu ve bu merkezin görevi sadece Suriye'ye silah sağlamaktır.
Hafız Esad'ın 1970'te yönetime el koymasından sonra babadan oğula geçen diktatörlük yönetimini kuran ıslah hareketin başarısını ilan etti. Rusya ve Suriye arasındaki ilişkiler büyük ölçüde stratejik bir ittifak seviyesine yükseldikten sonra Rus silahları Suriye'ye yoğun bir şekilde gelmeye başladı. Rus yönetimi, uluslararası forumlarda Suriye'ye kayda değer siyasi destek sağlamıştır. Çünkü Rusya, Suriye’yi Akdeniz'e açılan penceresi olarak görüyor ve yıkıcı silahlarını satın alarak inanılmaz kâr elde ettiği bir müşteri olarak değerlendiriyor.
2011'de Suriye'de Özgürlük ve Onur Devrimi'nin başlamasından bu yana Rusya, Rejime karşı tavrı net,Suriye'de babadan oğula geçen Esad rejimine destek sağlayacağını taahhüt etmiştir. Aslında Suriye’de Rus müdahalesi İsrail ve Amerikan emriyle gerçekleşmiştir. Bu süreçten sonra Rusya, Suriye dosyasını teslim aldı ve rejinin katliamlarına, şehirleri yıkmasına rağmen Güvenlik Konseyi’nde, Rusya defalarca vetosunu rejim lehine kullanmıştır. Rusya, Suriye rejimi ile önümüzdeki yüz yıl boyunca sömürmek üzere Suriye'de tatil köylerinin ve turistik alanların kurulması ve Suriye üzerindeki kontrolünün pekiştirilmesi de dâhil olmak üzere birçok anlaşma gerçekleştirerek Suriye kıyılarında uzun süre kalmasını sağlayacak yeni anlaşmalar yapmıştır.
Güvenlik Konseyi'nde Rusya 15. nolu veto hakkını kullandı ve bunlardan altısında rejimin Suriye'de kimyasal silahların kullanımıyla ilgili.
Beşar Esad,DAEŞ terör örgütüne karşı mücadele bahanesiyle Suriye özgürlük savaşında kendisine muhalif olan güçlerin ilerlemelerini engellemek ve zaferlerini durdurmak için Moskova'dan askeri destek talep etti.Böylece Rus Hava Kuvvetleri 30 Eylül 2015'te Suriye’de hava saldırılarına başlamıştır.Bununla birlikte Rusya, Suriye topraklarının geniş alanlarının kontrolünü yeniden sağlamak için savaşçılar, özel kuvvet birimleri ve rejimin paralı askerleri ile Suriye topraklarına fiili olarak müdahale etmeye başlamış oldu.
Rusya'nın Suriye'ye müdahalesinin sonucunda binlerce masum insanın ölümü, milyonlarca insanın yerinden edilmesi ve yıkılan yüzlerce şehir, ilçe ve köyler olmuştur.
Rusya’nın Suriye’deki askeri müdahalesinden sonra, rejimin kontrolünden kurtulan bölgelerin yüzde 60'ından fazlasını Halep merkezi de dahil olmak üzere muhalifler kontrol etmeyi başarmıştır. Şam, Humus, Dera, Kuneytra, bölgeleri, Astana ve Sochi konferansları sayesinde rejime teslim edildi. Muhalif savaşçılara bu bölgelerin teslim edilmesi, ateşkes ve uzlaşmaları reddetmelerine rağmen otobüsle İdlib'e tahliye edilmesi gerçekleşti. Ruslar sadece savaş alanını yönetmekle kalmadı rejim yerine muhalefet temsilcileriyle müzakere edip Halep, Şam, Humus, Dera ve Kuneitra’da müzakerelerinde de aktif rol aldılar. Böylece bu görüşmelerden sonra siviller kuzey Suriye'ye nakilleri gerçekleşmiştir.
Rusya'nın Suriye’ye müdahalesi, Rusya'nın yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerde siyasi, askeri ve ekonomik hedeflerine ulaşması adına Suriye’nin yanında durmuştur. İşgalci Rusya, Suriye’de katliamlar gerçekleştirdi ve uluslararası yasak olan silahlar dahil ürettiği her türlü silahı Suriye’deki siviller üzerine denemiştir.
Rusya, Suriye’yi bölmek, sömürgecilik hedeflerine ulaşmak için sivillerin bir kısmını infaz ederek bir kısmını şehirlerden, köylerinden ve kasabalarından sınır dışı etmektedir. Rusya’nın diğer hedefi ise Suriye kıyılarını ele geçirmek ve uluslararası kabul görmüş Suriye topraklarında demografik değişim gerçekleştirmektir.
Rusya'nın Suriye’deki asıl amaçlarından birisi de maddi kazanç elde etmek ve Arap ülkeleri tarafından Suriye’ye ödenen ödenekle yıkıcı savaşının devam etmesini sağlayarak silahlarını küresel olarak satma kapasitesini artırmaktır.
Subhi dusuki
Genel Yayın Yönetmeni