Suriye Rejimi ve Normalleşme


Normalleşme, herhangi bir nedenle aralarındaki ilişki gerginliği olduktan sonra devletler arasındaki ilişkileri düzene koymayı ifade eden politik bir terimdir. Örneğin: Filistin halkına yönelik tüm katliam ve saldırılardan sonra İsrail’le normalleşen ülkeler vardır. Bu ayni İsrail ile ilişkilerinin normalleştiği anlamına gelir. İsrail ile ilişkilerini normalleştiren birçok ülke olmasına rağmen, bugün hala normalleşmeyi reddeden birçok ülkede bulunmaktadır.

Mısır Cumhuriyeti, 1979'daki Mısır-İsrail Barış Antlaşması'yla İsrail'i tanıyan ilk ülkedir. Bunun peşin sıra Ürdün Haşimi Krallığı, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn Krallığı ve Sudan İsrail’i tanıdı.  Diğer birçok Arap ülkesi İsrail ile ilişkilerini normalleştirdi. Ülkeler resmi diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması adı altında bu normalleşmeyi törenle kutladılar. 

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Arap ülkeleriyle yapılan üç normalleşme anlaşmasının daha kısa ve ucuz uçuşlar sağlayarak İsrail'in coğrafi izolasyonuna son verdiğini belirterek şunları ekledi: Orta Doğu haritasını değiştiriyoruz! Suudi, Bahreyn ve BAE hava sahasını da kullanmakla Hindistan'a ve diğer Asya ülkelerine giden yolcularımız zamandan ve paradan tasarruf etmektedir. 

Görünüşe göre İsrail ve İran arasında normalleşme sürecini sürdüren gizli bir anlaşma vardır. Hizbullah'ın Suriye'den çekilmesi, İsrail’le normalleşmenin bir hediyesi olarak değerlendiriliyor. 

Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın Hafız Esad'a İsrail'le barış anlaşması imzalamak için eşlik etmek üzere Şam ziyareti sırasında Hafız Esad anlaşmayı imzalamayı reddetmiştir. Suriye medyası, Hafız Esad, İsrail'i Filistin’in, Arap ve Suriye topraklarını işgal eden bir düşman devlet olarak gördüğü için anlaşmayı reddetmiştir, diye yazmıştı. Bundan dolayı medya onu ulusal bir kahraman olarak topluma lanse etmişti. Medya, Hafız Esad’ın yaptığı gizli anlaşmalardan hiç söz etmiyordu. Kaldı ki Hafız Esad, yaptığı bu gizli  anlaşmalara sadık kalarak Suriye yönetimi başında kalacak ve ondan sonra yönetimi çocuklarına miras bırakılacaktı. H. Esad, İsrail'in sınırlarını koruduğu sürece sonsuza dek iktidarda kalarak İsrail’e destek olacaktı.

Suriye rejimi, İsrail ile açık bir şekilde normalleşmenin, Esad’ın direniş ve mücadele sloganlarına zarar verdiğinden dolayı iktidarını devam ettirmek için gizli anlaşmıştır. Bundan dolayı mücrim Hafız, İsrail ile arasındaki anlaşmayı Amerikan onayıyla pekiştirmiştir. ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın Suriye'nin ebedi cumhurbaşkanı olarak 2000 yılında Beşar'ın göreve başlama töreninde, babasıyla yapılan anlaşmanın şartlarını hatırlattığını ve iktidarda kalmasının anlaşmaya bağımlılığına bağlı olduğunu hatırlattığı hepimizin malumudur.

Madelein Albright, Hafız’ın ölümünden dolayı yaşadığı üzüntüyü sembolize eden siyah elbise ve şapkayla Beşar’ın babasının ölümü için başsağlığı diledikten sonra, düzenli, sakin ve yumuşak bir şekilde iktidara geçişini övdü. Beşar ile görüşmesinin ardından bölgede cesaret verici barış işaretleri gördüğünü açıklamıştır. 

İsrail, Beşar'ın Suriye'yi yıkması ve bir milyondan fazla Suriyeliyi öldürmesinin ardından Suriye'deki hedefine ulaşmıştır. Rejim Yaklaşık on milyonu yerinden etti. Sahili Şam'ın güney bölgesini El Suveyda'yı Daraa'yı Rusya'ya verdi. Guneitra’yı  İsrail'e verdi. El-Cezireyi Amerika'ya vermiştir. Beşar, üç milyondan fazla İranlıyı Suriye vatandaşlığına almıştır. Bununla birlikte Suriye’de Şiiliğin yayılmasını ve Suriye'nin her yerinde demografik yapının değinmesini sağlamasından dolayı  İran Beşar'ı iktidarda tutmaya çalışmaktadır. Rejim,  Badiye, Bukamal ve Mayadin’i İran’a vermiştir. Dünya ülkeleri, üzerinde anlaşmaya vardığı haliyle sağlıklı özgür bir Suriyelinin varlığını kabul etmeyecektir. Kabul ettikleri Suriye,  Esad ailesinin mirasını kabul eden ve asker çizmesi altında zelil, itaatkâr bir şekilde yaşamaya razı olan bir Suriye’dir.

Son olarak; Tasarlanan senaryoyu uygulamak ve özgür Suriye halkına Suriye'nin bölünmesini kabul ettirmek çok zor olacaktır. Rejimin davetiyle Suriye’ye giren işgal ülkelerinin paylarını almalarına izin verilebilmesi için Suriye halkını bitirip Suriye devletini yeryüzünden silmeleri gerekecektir. Özgür bir Suriye'nin işgali ne kadar sürerse sürsün, bağımsızlık adına yürütülen kurtuluş savaşı muhakkak zafere ulaşacaktır. 

 

Subhi DUSUKİ 

Genel Yayın Yönetmeni 

 

 
Whatsapp