Rusya’nın öne sürdüğü algıya göre terörist grupların tahrip ettiği ve neticede Suriyelilerin anavatanlarından göç etmesine sebep olan alt yapının yeniden inşası için 2018 yılında Suriye’nin yeniden inşasına ve mültecilerin dönüşüne katkı sağlamak için Rusya büyük devletleri bir konferansa davet etmiştir. Ancak büyük ülkeler Suriye’nin yeniden inşasına yardım etmek için Esad’ın 2254 sayılı BM Kararı uyarınca yeni bir anayasa taslağı hazırlamasını ve seçim düzenlemesini içeren siyasi bir geçişi kabul etmelidir dediler.Bunları kabul etmediği takdirde yeniden yapılanmaya katkıda bulunmayı kabul etmeyeceklerini açıkça belirtmişlerdir.

Yakın zamanda Rusya, Suriye’nin güvenli bir ülke haline geldiği bahanesiyle bölgedeki ve Avrupa’daki mültecileri  geri dönmeye zorlamak için 11 ve 12 Kasım 2020 tarihlerinde mültecilerin dönüşü için Şam’da yeni bir konferans hazırladı ve bunu koordine etti. Rusya, Suriyeli  genç mültecileri bahane ederek mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere aşırılık yanlılarının etkisi altına girerek ev sahibi ülkelere tehdit oluşturabileceğini iddia ediyor.

Rusya, bu konferansı düzenleyerek uluslararası arenada  Esad rejimiyle ilişkilerin yeniden kurulması için çalışıyor.

Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerde terörizmin yayılması için Şam’a göndermelerini ve rejimle ilişkilerini düzenlemeye dair çağrı yapmıştır.

Rejimden kaçan mültecilerin dönmesi için baskı yapılarak durumun buna dayatılması bir vahşettir. 

Putin, Suriye’nin yeniden yapılandırmasını  gündeme taşıyarak kazanımları elde etmek için bu konferansı kullandı.

Esad haydudunu doğrudan destekleyen ülkeler: Çin, Rusya, İran, Lübnan, BAE, Pakistan ve Umman bu konferansa katılım sağlamıştır. 

Birçok yabancı büyükelçi ve Şam’daki Birleşmiş Milletler temsilcisinin gözlemci olarak bulunması Moskova’nın konferansta aradığı boyutları kazandırıyor.

Konferans, güvenliğinin olmaması, hizmet eksikliğine ve rejimin yaşadığı ekonomik krizlere rağmen yapılmıştır. 

Bu mülteci konferansı, Rusya’nın tertip ettiği sinsi bir plan ve önümüzdeki yılın ortasında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Beşar Esad için bir seçim propagandası olacaktır. Rusya’nın Suriyelilere yönelik yaptığı aldatmaca Astana ve Soçi’de olduğu gibi Şam konferansıyla tekrarlanıyor.

ABD’nin yeni yönetimi başlamadan önce  Moskova ve İran’ın seçilen cumhurbaşkanının yeni politikalarını uygulaması için test edeceklerdir. 

Konferans,Rusya’nın rejimi askeri olarak yönetimde kalmasını için verdiği mücadelede başarısız olmaya devam ettiği gibi siyasi olarak dayatmaya çalıştığı bu çözümünde uluslararası angajmanlara uygun değildir.  

Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı Josep Borrell, Avrupa Birliği ülkelerinin konferansa katılmayacağını açıkladı.Öncelik yerlerinden edilmiş mültecilerin,güvenli, gönüllü, onurlu ve sürdürülebilir bir şekilde yerlerine geri dönüşü için koşulları iyileştirmek ve etkili bir şekilde hareket etmektir.

Suriye’deki mevcut koşullar, zorunlu askerlik, keyfi gözaltı, zorla kaybetme, işkence, cinsel ve fiziksel şiddet, arazi ve mülke el koyma gibi engel ve tehditler gösteren zorunlu geri dönüşler nedeniyle gönüllü geri dönüşe izin vermiyor.

Alman Dışişleri Bakanlığı, Suriyelilerin geri dönmeye karar vermeleri durumunda uluslararası garantör ve resmi bir anlaşmanın olması gerektiğine dair bir açıklama yaptı.Uluslararası hukuka uygun olarak uygun tazminat almanın yanı sıra konut, arazi ve mülkiyet haklarını iadeleri gerçekleşmesi gerekmektedir. 

Suriye nüfusunun yarısından fazlası yerlerinden edildi ve İranlı milisler tarafından el konuldu, gasp edildi.Milyonlarca Suriyeliyi yok eden, yerlerinden eden, tutuklayan ve öldüren Esad çetesi ve suçlu müttefikleri olmadan evlerine güvenli bir şekilde dönme hakları vardır. 

Son olarak dünyanın tüm ülkelerindeki özgür Suriyeliler, konferansı reddedilme ve kınama başlıklarını yazdı:

“Dönüş, Esad’ın gidişiyle başlar,

Suriye, Esad rejiminden,Rus ve İran işgallerinden arındırılmadıkça geri dönüş olmayacak.”

Subhi Dusuki

Genel Yayın Yönetmeni