Hayatının ilk on yılını tamamladıktan sonra çocukken Türkiye'ye geldi. Bugün ikinci on yılını tamamladı ve gençliğinin zirvesine ulaştı. Bu mesele belirli bir kişiyi ilgilendirmez, daha ziyade Suriye'deki katil rejimin cehenneminden anne ve babasıyla birlikte kaçan ve topraklarını çiğneyen tüm Suriyelileri kucaklayan komşusu Türkiye'ye sığınan binlerce Suriyeli çocuk için geçerlidir. Arap rejimleri kapılarını Suriyelilerin yüzlerine kapattıktan sonra Türkiye, onlara sormadan, onlardan belge veya kimlik istemeden onları karşıladı.
Bugün Türkiye'deki il ve şehirlerdeki Suriyeliler, Türk vatandaşları ile sosyal ilişkiler kurmak gibi birçok yolla Türk toplumuna entegre olmaya çalışmakta, hatta bazı ilişkiler, her iki tarafça da evlilik ve evlilik yoluyla akrabalık ilişkilerine dönüşmüştür. Bir Türk genci Suriyeli bir kızla evlenir. Bu durum daha yaygın olmasına rağmen bunun tersi de bazen olur.
Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin çoğu, mülteci olarak geldikleri bu ortamın kalıcı ortamları olabileceğini ve dünyanın kendilerine ihanet etmesinden ve onlara karşı körlüğünden ümidini kestikten sonra, bu toplumun kendi toplumu olması için burada kaynaşması gerektiğini anladılar. Bunu, Türkiye'nin krizin alevlenmesinin başlangıcından bu yana önerdiği güvenli bölge fikrini tartışmayı reddeden Komplocu ülkelerle çatıştıklarında mahsur kalan Suriyeliler anladılar.
Uluslararası olarak dayatılan bu gerçek doğrultusunda, bir gün büyük bir günah işlemeye -kendi bakış açılarına göre- bu baskıcı güvenlik sisteminin pençelerinden kurtulmaya çalışan bu insanlara karşı komplosuz olmayan bir uluslararası koordinasyonla Türkiye, bu sistemi kuranların ve bu sistemin devamlılığını destekleyenlerin pençesine düşmüş,Türkiye kenarda yaşamakta olan ve kendilerine sağlanan uluslararası ve yerel yardımı beklemeden Suriyeli mültecilerin Türk toplumuna entegre olmalarına yardımcı olmaya karar verdi. Bu yüzden ücretsiz dil ve mesleki eğitim kursları açıldı ve birçok durumda mesleki kursları takip etmeyi ve hatta kalıcı çalışmayı güvence altına almayı taahhüt edenlere kabul edilebilir aylık miktarlar tahsis edildi. Ayrıca, onu elde etmek isteyenlere istisnai vatandaşlık başvurusunda bulunma kapısını da açtı.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün 2021 yılı başındaki istatistiklerine göre Türkiye, resmi olarak kayıtlı 3.671.811 Suriyeli ile dünyanın en fazla mülteci barındıran ülkesi olmasına rağmen aynı zamanda Suriyelilerin de sayıları giderek artmaktadır. Türkiye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın istatistiklerine göre Suriyeli mülteciler için bu durum, yüz binlerce Suriyeli çocuk gibi geçici koruma sağlanan Suriyeliler için ek bir sorun yarattı. Suriye rejiminin konsolosluk çalışanlarının Türkiye'de ikamet eden Suriye vatandaşlarına yönelik kötü muamelesi, kendilerini inceleyen herkese bir işlem veya bir mesele yapması için engelleme ve şantaj yapma teşebbüsü nedeniyle Türkiye'de doğanlar anavatanlarının kayıtlarına kaydedilmedi,
Aynı zamanda, bazılarının hayatlarının ilk on yılına ulaşmış olmalarına rağmen Türk vatandaşlığını kazanmamış olmaları, Suriyelilerin büyük bir çoğunluğunun yeni doğan bebeklerini kaydettirmek için konsolosluğa gitmekten kaçınmasına ve doğum belgelerini kendilerine teslim etmekle yetinmesine yol açmıştır. Suriye'ye dönerlerse gelecekte kullanacakları umuduyla Türk devlet hastaneleri tarafından kendilerine evlerinde kısıtlama verilecek ve Suriyeli aile siciline ekleme sürecinde olacaktır..
Türkiye'ye çocukken gelenlerin, Türkiye'de büyüyüp , büyüyenlerin çoğunun, sadece ülke halkının dilini değil, aynı zamanda pek çok hayat tarzlarını , örf ve adetlerini de edindiği kanıtlanmıştır. Türkiye'yi terk etmeye veya Suriye'ye dönmeye ikna etmek özellikle bu şartlar altında zorlaştıkça Türk toplumuna asimile olmuş, yaşam tarzlarını değiştirmiş. bu nedenle Türkiye'de ikamet eden Suriyelileri güvence altına alacak, onları kayıp, dağılma ve istikrarsızlık korkularından uzak tutacak radikal çözümler bulmak için çok çalışmak gerekiyor.
Muhammed Ali Sabuni
Suriyeli yazar
