Suriye'nin kuzeyindeki sağlık dosyasından kısa bir yazıda bahsetmek zordur. Zira bu başlığın altına giren konular çok sayıda zor ve karmaşıktır. Bu yüzden siyasi, askeri, sosyal, eğitimsel ve mali konular birbirine girmekte olduğu için bir kitaba ihtiyacımız olacak.
Her biri araştırma ve inceleme malzemesi olmaya uygun birkaç başlıktan bahsedeyim ( Hastane, sağlık ocağı ve sağlık personelinin sistematik olarak hedef alınması, Kaliteli sağlık personelinin bomba tehdidi altında göç etmesi, Güvenlik durumunun bozulduğu ve yaşam koşullarının ağır olması, Modern tıbbi cihaz ve kaliteli ilaç temininde zorluk olması, İnsanlar için zayıf finansal kaynaklar olması, Ameliyat veya bazı maliyetli hastalıkların masraflarını güvence altına almanın zorluğu, Ruhsatsız veya vasıfsız çalışanlar tarafından tıbbi ve bazen cerrahi operasyonlar yapılması, Sağlık hizmetlerinin önemli bir kolu olan özel sektörün bombalama nedeniyle körelmesi, Kuzeydeki tıp fakültelerinden ve enstitülerinden mezun olan öğrencilerin eğitiminin yetersiz olması, Birçok tıp merkezinin hayır kurumlarının istikrarsız finansmanına bağımlılığı vb.)
Çalışma ve çözüm gerektiren tıbbi dosyaların listesi çok uzun. Ancak bir doktor olarak makalenin boyutuyla orantılı olarak iki noktaya değineceğim.
1- Tüm zor koşullara rağmen ,sağlık tesislerinin ve sağlık personelinin sistematik olarak hedef alınmasına, birçok doktor, hemşire ve teknisyen, hendeklerine bağlandılar: Daha az önemli olmayan bir bağla (niyet doğruysa) görevlerinde kaldılar.
Bombalanma altında şehit olan doktorlarin birçoğu , ailelerine ve topluma (asgari olsa bile) tıbbi hizmet sağlamak için şehirlerinde ve köylerinde kalmaya karar verdiler.
Çoğu uzman doktor için göçmenlik fırsatları mevcuttu,bu yüzden yaptıkları övülmeyi ve vurgulanmayı hak eden bir kahramanlıktır.
Savaşın çetin şartlarına rağmen (durumdan yararlanmadan, insanların ihtiyaçlarını ve kanlarını ticarete alet etmeden), kendisine emanet edilen tarihi ve ahlâkî sorumluluk duygusuyla toplumuna yardım eden ve hayatta kalan herkes gibi bir rozeti hak ederek göğüslerine onur nişanları asılmalı ve adlari gerçek savaş kahramanları olarak yazılmalı..
2- Türk Sağlık Bakanlığı, Suriye'nin kuzeyinde çok sayıda hastane, sağlık merkezi ve sağlık kollejleri kurmuştur.
Bu adım, kuşkusuz, kuzeyde yaşayanlar için birçok sağlık hizmetinin güvence altına alınmasına ve bu tesisler hedef alınmaktan ve bombalanmaktan (Türkiye'den siyasi koruma ile) uzak olduğundan, hastalar ve sağlık personeli için bir dereceye kadar güvenlik sağlanmasına katkıda bulunmuştur.
Tüm çabalarından dolayı Türkiye Sağlık Bakanlığı'na teşekkür ederiz. Ancak bu kuruluşların performansına ilişkin bazı tespitlerde bulunma hakkımız bulunmaktadır. Hataların düzeltileceğini ve Suriye'nin kuzeyinde sağlık hizmeti sunulmasını engelleyen idari, teknik ve lojistik boşlukların doldurulacağını umuyoruz.
Bu notlardan en önemlileri:
1 - Suriyeli doktorların maaşlarının tecrübeleri ve uzmanlık dereceleri ile orantılı olarak düzeltilmesi gerekmektedir. Çünkü aynı hastanede Türk ve Suriyeli doktorların maaşları arasındaki fark çok fazla.
Türk doktorunun TC Sağlık Bakanlığı'nın sıralamasını ve maaşlarını takip ettiğini ve ülkesinden gurbetçi ödeneği aldığını biliyoruz ve bu onun hakkı. Ancak aradaki farklar o kadar büyük ki, hastalara ve onlara verilen hizmetlerin düzeyine olumsuz yansıyacak ölçüde tıbbi uygulamayı etkilemeye başladılar.
Ürolog olan arkadaşım 3500 Türk Lirası kazandığını söyledi. Ama aynı zamanda onunla çalışan bir Türk hemşire maaş ve ödenek olarak 12 bin lira mı alıyordu?!
Bu da onu istifaya sevk etti. Bu mantıklı mı?
2 - TC Sağlık Bakanlığı'nın denetimindeki hastanelerde bulunmayan çok sayıda tıbbi cihaz ve kaliteli ilaç bulunması, ameliyatların yapılmasında ve özel bakım gerektiren bazı hastalıkların tedavisinde büyük zorluk yaratıyor.
3 - Türk hastanelerine hasta sevk sistemi ve idari yapılanma, idari karara veya Türk hastanelerine hasta nakli kararında Suriyeli katılımı olmaksızın sadece Türk uzmanlığı ile yürütülmektedir.
Maaş farkının büyük olduğu bu tür ayrıcalıkların Türk ve Suriyeli kadrolar arasında istenmeyen bir uçurum yarattığı biliniyor.
Bu, kuzey Suriye sakinlerine tıbbi hizmet sağlama gibi asil bir hedefe ulaşılmasına olumsuz olarak yansıyor.
Gelecekte, kuzey bölgelerde Türkiye-Suriye işbirliği ve koordinasyonuna hizmet etmeyen sosyal, kültürel ve siyasi boyutlar alabilir.
Yine dosya çok büyük ve kısa bir makaleden ziyade bir kitaba ihtiyaç var, ancak tam olarak anlaşılmayan, büyük bir kısmını bırakmıyor.
Dr. Muataz Muhammed Zain
Suriyeli Doktor - Yazar