Kışın Eşiğinde Kuzeydeki Suriyelilerin Çilesi


 

Suriyeliler sıcak bir yazdan daha şiddetli bir kışa kadar, hatta Rus, İran ve Esed rejiminin bombardımanının acı etkisiyle acıya tahammül etmeyi bırakmıyorlar. Kuzeydeki Suriyeli (rejimin kontrolü dışında) daha şiddetli ve daha zor bir acıya dâhil olmak için krizden ve ıstıraptan zar zor çıkıyor. Kış mevsimi hızla yaklaşırken Suriye halkı, son derece zor ekonomik koşullarda kışın soğuğuyla birlikte soğuk rüzgâr fırtınalarıyla beklenen kar ve donla nasıl yüzleşeceğini merakla, acıyla ve korkuyla bekliyor. Suriye’nin kuzeyinde iş imkânı ve yeterli uluslararası insanî yardım yok. Finansal kaynaklara sahip olamayanlar basit ısıtma gereksinimleriyle ve ilerde gerekli olacak kış gereksinimlerine sahip değiller. Suriyeliler yazın sıcağında, kışın soğuğundan ve üzerlerine düşen bombalardan, füzelerden ve Esad tiranlığından pek de koruyamayan bu çadırlarda, Esad/ Rus füzeleriyle Hama kırsalı, Humus, İdlip, Dera ve Şam kırsalında zorla yerinden edilen çocuk, kadın ve yaşlıların canına kıyanlarla nasıl baş edebilir? Bir zamanlar Suriye halkına dost ülkelerin, Esadist faşist rejimi devirmeye ve onur ve özgürlüğün hüküm sürdüğü, hukukun üstünlüğünün hakim olacağı özgür bir vatan için ayaklanmaya karar verdiklerinde o ülkeler anlaşılmaz ve haksız bir sessizlik içindedir.

Suriyeli bugün zorunlu olarak yerinden edilme noktasında acı çekiyor. Hiç şüphe yok ki kendisine zaman zaman gelen yağmur, dolu ve karla yüzleşebilmek için ona yardım edecek birini arıyor. Suriyeliler her zaman güvenli bir yer araştırırlar, ancak bulamazlar. Suriyeliler sürekli olarak Suriye’nin kuzeyindeki ahlaksız Suriye rejiminin bombalama, yakma, yerinden ederek bölgeye girme ve onları baltalama yeteneği olmadığı bölgeleri ararlar ve bulamazlar. Bir Arap yetkilinin asıl endişesi, her türlü silahla öldürme ve bombalamanın artık yasak olmadığı, Rus-İran desteği, net hatlarıyla Suriye’nin acı gerçeğini kavramaktan ve ya umursamaktan yüzünü tamamen çevirmiş bir rejimle çoğu Suriye rejiminin suçlusu bu resmi Arap rejiminin taraftarlarının Esad’ın Arap birliğine nasıl geri döneceğidir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sırasında meydana gelen değişikliklerin, çok kutuplu bir küreseli yeniden inşa etme çalışmalarının devam etmesinin ardından, küreselleşen siyasi ve ittifak durumunun ışığında dünya çapında ortaya çıkan tek kutupluluğun yıkıntıları üzerinde geçen yüzyılın doksanlı yılların başlarında dünya düzeyinde Sovyetler Birliğinin çöküşüyle değişimler yaşanmaktadır. 

Buradan itibaren her kışın gelişiyle birlikte Suriyelilerin çektiği ıstırap konusu, kimsenin çözemeyeceği önemli bir konu haline geldi. Daha ziyade, birçok yerel ve uluslararası kuruluşun finansman desteğinden vazgeçme ve geri çekilmenin bir tezahürü vardır. Genel olarak Suriye’nin kuzeyinde yaşayan beş milyondan fazla Suriyeliye yönelik büyük projeleri ile Suriyelilere destek durumundadır. Bu durum insanların ıstırabını arttıran, onları yeni destinasyonlar, yenilenen yerinden edilme veya sığınma yerleri aramaya iten ve onları hiç bitmeyen ıstırap gerçeğinden koruyan bir meseledir. Daha iyi bir yayılım sağlamayan birçok kara bulutun içinde süzülen ve karartılan Suriyelilerin geleceklerine dair net veya parlak bir gelecek beklentisinin olmaması ışığında bunu yapmakta haklılar. 

Bir bütün olarak Suriye gerçeği, son olarak Suriye’nin kuzeyinde hizip savaşları yoluyla meydana gelen ve ne makul ne de kabul edilebilir olan birkaç bölünme ve parçalanma vakası içinde çok fazla iyimserlik gerektirmiyor. Bunu artırmak için bir iç çatışmayı beklemeyen birçok Suriyeli için daha fazla acı ve kayıp ıstırabın boyutunu artırıyor. Ancak 2011 Mart ayının ortalarında yeni on yıla aşkın bir süre önce hedeflediklerini gerçekleştirmek için çalışan Suriyeliler arasında umut yerini terk etmedi. Aslında tüm Suriyeliler tüm siyasi ve etnik renkleriyle, baskı ve istismarın olmadığı tek bir Suriye devletinin hayalini kuruyorlar. Aksine anayasanın ve hukukun her şeyin üzerinde olmasına dair şüphem yok. Kaybedilen özgürlük ve haysiyet için Suriye halkının ciddi çalışması çerçevesinde bir gün gerçekleşeceğine inanmadığım bir hayaldir. Bu hayal istisnasız herkesi bir araya getiren tek bir sosyal sözleşme ile hukukun üstünlüğüne ulaşmak için hala ulaşılması gereken bir hedefti.

 

 

Ahmed Mazhar Saadu

Genel Yayın Yönetmeni

Whatsapp