Eymen Ebu Haşim: Suriye, İnsan Haklarının Bozulmasının En Büyük Örneği Haline Geldi


 

 

10 Aralık, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yıldönümü, Suriyelilerin ve Filistinlilerin, insan haklarının ihlal edilmesine dair acı ve geçmiş hatıraları nedeniyle hep üzerinde durdukları bir güne denk geliyor. İşrak gazetesi Genel koordinatörü Suriye-Filistinli yazar ve araştırmacı, avukat, Eymen Ebu Haşim Bey ile görüştük ve kendisine sorduk: 

-İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yıldönümünde, Suriye'deki insan hakları gerçeğini nasıl görüyorsunuz?

Suriye ve Filistin’deki devam eden insan hakları ihlallerinin ışığında, insan hakları gerçeği için daha iyi bir duruma nasıl ulaşılabilir? Esad rejiminin Suriye devrimini bastırma yoluna başvurmasıyla kanlı fasılları başlayan Suriye faciası, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesiyle Suriye’deki insan haklarına ilişkin tüm konularda uluslararası toplumun sözleşmede yer alan ilke, değer ve insan hakları taleplerini yerine getirme konusundaki kararlılığını gözler önüne sermiştir.  

Suriye'nin devleti gasp eden, askeri ve sivil kurumlarını kendi çıkarları için kullanan faşist bir rejim tarafından cinayetlerin, tutuklamaların, kayıpların, işkencelerin yapılması,  güvenli evleri bombalaması, şehirleri kuşatması, halkını aç bırakıp, milyonlarca vatandaşı zor kullanarak yerinden etmesi,  yoksulların mallarına el konulması ve yağmalanması insan haklarının bozulmasının en büyük örneği haline gelmesi gerçekten çok acı vericidir. 

Uluslararası hukukta bilindiği şekliyle bu ihlaller, yaşam hakları ihlal edilen, özgürlüklerinden yoksun bırakılan, karmaşık adaletsizlik, zulüm ve keyfilik biçimlerine maruz kalan milyonlarca Suriyeliyi etkileyen uluslararası suçlardır. Onun Rus ve İranlı müttefikleri, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde yer alan maddelerle çelişen bu ihlallerin meydana gelmesinde en büyük sorumluluğu taşımaktadır. Ayrıca çatışmaya katılan ve sahip oldukları ihlallerden sorumlu olan başka taraflar da vardır. 

Ardından da ekledi: 

"Suriye'deki insan haklarının durumu, Rejim ve müttefiklerinin bu beyannameyi hiçe saymaya devam ettiğini gördüğünüz İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini imzalayan ve kabul eden ülkeler aleyhine büyük bir skandaldır. Rejim ve müttefiklerinin bu bildiriyi görmezden gelmeye devam edeceğine, terk edilmiş ve acılarını inkâr eden savunmasız bir halka karşı rejimi daha fazla suç ve aleni ihlaller işlemeyi sürdüreceğine inanıyor.

Ardından şunları söyledi: "Mevcut uluslararası sistem çıkarları, siyasi mülahazaları insani ve ahlaki görev ve ilkelerin üzerinde tuttuğu sürece, Suriye ve Filistin'de insan hakları için daha iyi bir durum tasavvur etmek mümkün değildir. Filistin ve Suriye halkları ister Siyonist işgalin isterse rejimin elinde olsun, hala mağduriyetlerden acı çekmektedir." Başta özgürlük hakkı, insan yaşamı ve onurunun korunması olmak üzere, halkların hakları için zafer kazanan hiçbir uluslararası irade yoktur. Batı ülkelerinin insan haklarından bahsetmekten gurur duymasına rağmen, bizim ülkelerimizde insan haklarını yok saymanın bedeli çok büyük ve tahammül edilemez bir bedeldir. İnsan haklarının uygulanmasından kaynaklanan büyük dengesizliği düzeltmenin bir yolu yoktur. İç zulmün, işgalin ve dış hegemonyanın çiğnediği batı bölgesinde adalet ilkelerinin ve hakkaniyet kurallarının gerçekleşmesi için seçici veya ikili bir yol izlenmelidir.

Whatsapp