Farkındalık bilimdir, bilgidir, araştırarak, sorgulayarak, edinerek kazanılan bir kültürdür.Dolayısıyla hakikate ulaşmak, bilinmeyenleri ve kaynakları ortaya çıkarmak için aklın farkına varmak, duyuları harekete geçirmek, çaba sarf etmek gerekir. İnsanlığın varoluşundaki güzelliğin farkına varmak ve bu evrende bizleri çevreleyen her şeyin nedenlerini ve sonlarını anlamak.

Bazı filozoflar ve düşünürler, sosyal varoluşun, çevreleyen çevrenin ve fiziksel koşulun bireyin bilincini şekillendiren  faktörler olduğuna inanırken, diğerleri bilgiyi üreten şeyin bilinç olduğuna inanır; Uygar bir toplum için kültür ortamını ve ideal gerçeği yaratır .İki görüşten birinin uygunluğunu kesin olarak ileri süremez ve diğerinede üstünlük sağlayamazsak ancak milletlerin medeni ilerlemesini sağlayan Cesaret, bilinç, akıl ve bilgiye sahip seçkinlerin önderlik ettiği büyük devrimlerle elde edilmesi mümkündür.

Hans Magnus Entzenberger'e göre bilinç endüstrisi, insan zihninin toplumsal bir ürün olarak yeniden üretildiği mekanizmaları belirleyen şeydir ve bu mekanizmaların en önemlileri arasında medya ve eğitim kurumları yer alır. Yukarıdakilere dayanarak ve mevcut gerçeğimiz ışığında, bilgi farkındalığına ulaşmanın artık kolay olmadığını görüyoruz.Bilgi kaynaklarının bolluğuna , medyanın ve iletişimin şaşırtıcı çoğalmasına rağmen, Bu yolların çoğu, özellikle en güçlü, zalimce ve etkili olanları, yanlış bilgilendirme ile cehalet olduğu gibi, gerçeğin karartılmasına ve insan hafızasının silinmesine yol açan, bilincin yanlışlanmasına ve aklın körelmesine, zihinsel ve bilişsel engelli toplumlar , aile ve toplum parçalanması, sermayenin egemenliğinin ve onun zalim araçlarının hakimiyeti ile gerçek bilinçten yoksun, normal değer ve ilkelerden yoksun teknolojist nesiller üretilmesi.

Bu siber selin ışığında ve evcilleştirme ve konserveleme için insan avını ayırmak için mücadele eden kalabalık medya ve uydu yayın ağlarında, kültür ve bilginin yararlılığına olan inancın korlarını çıplak elleriyle tutanlar var. sapkın pusulayı düzeltmek ve ibresini insan zirvesine geri döndürmek için yanlış bilgilendirme ve bilişsel yıkım araçlarıyla eşit olmayan bir yüzleşme .İşrak  gazetesi, mütevazı yeteneklerine rağmen, iddialı aydınlatma projesiyle yanan levhaya damgasını vurmaya çalışıyor. Bilgi kuyusundan çekip çıkarmak ve inandıklarını sayfalarına serpiştirmek, gerçek ve özdeş bir gerçeklik bilincine sahip olmaya giden uzun yolu aydınlatmaya katkıda bulunur.

Hepimiz gerçeği arıyoruz. Kimse kandırılmak istemediği için bu ifade gereksiz görülebilir ve üzerinde durmaya değmez. Ama aslında çoğumuz aldatıcı olmayı dert etmiyor muyuz? Aklı başında hiç kimse illüzyon krallığında yaşamak istemez, ama delilerin yönettiği bir dünyada kaç tane aklı başında insan kaldı?

Hepimiz gerçeği aradığımızı iddia ediyoruz. Ancak gerçek, Ya  saptırılmış ya da kaybolmuş ya da kaybedilmiş

İhraç etmek istediğini  hak ve hakikat olarak dayatıyor ,  yoksulluğun tesiriyle yönetilen ve buna ihtiyaç duyan sefiller, makinelere mutlak boyun eğme ve teslimiyetten başka bir şeye ihtiyaç duymuyor. Sindirme ve bilişsel aptallık ve yanlış farkındalık potasında erimeye doğru gidiyor.

Hepimizin gerçeğe ihtiyacı var. Gerçek olmadan aklı selime ulaşamayız , Ve emanetini taşıdığımız bu topraklara karşı bilinçli ve sorumlu hareket edebilme kabiliyetine sahip olmak için  bu gerçeğe ihtiyacımız vardır..

Kısa sürede  eylemsizlik ve gaflet içinde kaldık ve akıllarımız  ve kalplerimiz  uyuştu,  basiretimiz köreldi ve bozuldu , kaybolma  çağına girdik bunun için  çalınan insan hafızamızı geri getirmeliyiz, beyin hücrelerini ve kalp kaslarını harekete geçirmeliyiz.

Acı ve belirsiz   bir çaresizlik  duygusu , intihar veya pes etmek için bir sebep olmamalıdır. Sadece hastalar arasındaki aptallar, yanılsamalar satın alıp başkalarına boş umutlar satan ve onlarin  içinde bulundukları durumu kullanıp umut  satabilecek birilerini arıyorlar Ayrıca hakikati sahteleştirebilecek kişiler arıyorlar. Kalpleri körelmiş ve basiretleri kör olanlar, duyuları bir süreliğine uyuşturmak için sahte bir mutluluk diliyorlar. Fikirsiz ve kabiliyetsiz bir şekilde acı bataklığından kurtulmaya çalışan ve umutsuzluk tünelinden çıkmak isteyen sadece bu aptallardır.

Ali Muhammed Şerif

Kültür Bölüm Başkanı