01.01.2019 tarihinde Türkiye'ye ilk gelişim benden önce Türkiye'ye(Gaziantep’e) gelen eski arkadaşlarımla beni bir araya getiren bir oturumda- tedavisi olmayan bir hastalık nedeniyle aramızdan erken ayrılan- avukat Sayın Necip Dadam'ın daveti üzerineydi. Arkadaşım üstad Ahmed Mazhar Saadu bey bana bir Türk gazetesinin Arapça-Türkçe yazılmış yazılarını sundu ve o yazıları kontrol etmemi istedi. Konuları inceledikten sonra gazetenin Aralık 2015'in ortalarında yayın hayatına başladığını, Arapça ve Türkçe bölümleri olduğunu, Suriye meselesine ne kadar ilgi duyduğunu ve mezhepçi Esad rejimi tarafından Suriye'deki halkımıza karşı başlayan yıkıcı savaşın ardındaki yansımalarını keşfettim. Suriye felaketinden sonra kapsamlı bir gazete olarak Türkiye'deki siyasi olaylara yer verdiği haberinde, Suriye ve Türkiye siyaseti, ekonomisi, sanatı ve edebiyatıyla ilgili bölümlerin yer aldığını da keşfettim. Yazılanların birçok bölümünde Türk vatandaşını ve Suriyeli gurbetçiyi ilgilendiren bölümleri içermesine olan hayranlığımı ifade ettim. Daha sonra, birçok hayır ve hizmet tesisini yöneten ve bu tesislerin hepsinde net hizmetler sunan bir vakıf olan Bülbülzade vakfı tarafından çıkarıldığını, ayrıca Radyo Fecr gibi birden fazla medya platformunu yönettiğini öğrendim. Aynı zamanda, Suriyeli mültecinin Türkiye'de bulunduğu süre boyunca, bazı dar görüşlü zihniyetleri karakterize eden hoşgörüsüzlükten uzak, yeni toplumuyla bütünleşmesine doğrudan katkıda bulunduğunu fark ettim. Ondan sonra Ahmet Mazhar Saadu bey benden iki ayda bir yayınlanan gazeteye kalemimle katkıda bulunmamı istedi. O zamandan beri kesintisiz yazmaya devam ediyorum. Suriye'de rejim yandaşları kendi yandaşlarının tekelinde olan yerel gazetelerde ve medyada yazmamız yasaklandı. Sadece bazı Arap gazetelerinde yazmamıza izin verilirdi. Suriye'de yazdıklarımıza gelince, gizli, isimsiz ve takma adlarla basılan, neşredilen, dağıtılan gizli gazete ve dergilerdeydi. İlk defa İşrak bize sansürsüz, özgürce yazma imkânı verdi. Halkımıza ve dünyanın görmezden geldiği davamıza yönelik vicdanımızın ve görevimizin bize emrettiğini yazıyoruz. İşrak Gazetesi, on yılı aşkın süredir davasını anlatan ve acılarını somutlaştıran sessiz Suriyelilerin sesidir.
Dünyayı kasıp kavuran, çok sayıda insan ve maddi kayba yol açan Covid 19 krizi sebebiyle dünya genelindeki yaygın eğitimin durdurulmasının ardından gazete, yayılımını azaltmayan elektronik versiyona yöneldi. Ben de bu vesileyle dikkate aldığım mesajına devam ettim. Onun mesajına devam ettim ki, bu mesajı şu anda iki halk arasındaki yakınlaşma için önemli bir mesaj olarak görüyorum. Çünkü sadece yüz yıl önce onlar geniş bir ülkeydi. Aynı zamanda yas tutan bir halkın acısını siyasi, edebi ve sanatsal olarak ifade etme hakkından mahrum bırakılmış kendisi hakkında ve kendi ışığında dile getirmeden yoksun bırakılan her hür kalem için daha fazla alan sağlıyordu.
Hiç şüphe yok ki, sosyal medyanın büyük ölçüde genişlemesi ve çeşitli web sitelerinin artması ve bunlara erişimin kolaylaşması, gazetemizin Suriye toplumu arasında geniş çapta yayılmasını ve amacı hakikat olan temiz Suriye ve Türkiye medyasını vermesini sağlayacaktır. Gazetemiz için istediğimiz şey iki halk arasında hoşgörü ve yakınlaşma köprüleri kurmaya devam etmektir. Yazarlarının ve editörlerinin parlaklığını devam ettirmesini, arkasında duran (Bülbül Zade) bağışının daha fazlasını vermesini, çeşitli hayırseverin Suriye ile Türk arasındaki kardeşlik mesajını yerine getirmek için sosyal faaliyetlerini sürdürmesini diliyoruz. Suriyeliler ile Türkler arasındaki kardeşlik mesajını yerine getirmek için yeni yönetimin önümüzdeki zorlukların arttığı ve her taraftan gelen baskıların, özellikle de Suriye ve Türkiye bölgelerimize yönelik tehdidin devam ettiği bir dönemde daha fazlasını diliyoruz. SDG ve müttefikleri tarafından temsil edilen ve yenilmesi gereken terörizm tehdidi altındadır. Biz ve vatandaşlarımız bu korkudan insanları öldüren, servetlerini yok eden ve Suriye'yi cani bir rejim ile kötülük isteyen ayrılıkçı gruplar arasında bölmeye çalışan sürekli tehditten kurtulmalıdır.
Allah yar ve yardımcımız olsun, düşmanlarımıza karşı bizi muzaffer eylesin, O yakındır, hesap sorulacak olandır.
Muhammed Ömer Kirdes
Suriyeli Yazar
