Kuruluşundan bu yana yurt içinde ve yurt dışında Suriyelilerin kaygılarını dile getiren Türkiye-Suriye ortak gazetesinin (İşrak) yayın hayatına başlamasının yıldönümü vesilesiyle Suriyeli yazar ve Fecr Radyo’nun müdürü Alaaddin Husso ile görüştük. Kendisine sorduk: 

İşrak gazetesinin yayın hayatına başlamasının ardından 7 yıldır devam etmesini ve gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle siyasi departmandaki medya çalışmaları hakkında gözlemleriniz nelerdir? Kesintisiz devam etmesi sizce Suriye arenasında olumlu etkilerini bıraktı mı? Sayın Husso: "Süreklilik, herhangi bir medya kuruluşu için başarının en önemli göstergesidir. Çünkü medya kuruluşunun, diğer herhangi bir ortam gibi, onu çalıştıran yakıta ihtiyacı vardır. İşrak devam ettiği sürece bu başarılı olduğu anlamına gelir. Ayrıca İşrak, destek kıtlığına ve mütevazı bütçesine rağmen sürekli olma avantajına sahiptir. Şimdi Türkiye'deki ve yurtdışındaki en önemli Suriyeli yazarları ve farklı entelektüel akımlarını tek bir hedef, yani Suriye vatanseverliği altında topluyor." 

Ardından şunları ekledi:

Genel olarak İşrak ekibi tarafından büyük bir çaba sarf ediliyor ve geçen yıl her sayıda önemli dosyaların ortaya çıktığı fark edildi. Bunlardan bazıları - onlara daha güçlü koşullar verilirse - iyi bilinenlerle karşılaştırılabilir hale geldi. Hakemli dergiler ve üst düzey fikir makaleler ve bu gazeteyi gazetelerden daha yüksek ve entelektüel dergilerden daha düşük bir seviyeye yükselterek, onlara gazetelerin yayılma esnekliğini, ifade sadeliğini, doğruluğu kazanmalarını sağladı. Entelektüel dergilerin bilgi ve analiz derinliği özellikle son sayılarında biçim, içerik ve çeşitlilik açısından gelişimi önemli ölçüde not edilen kültürel kesiti gözden kaçırmamak gerekir. 

Sonra şöyle dedi: "Sürekliliğin rol oynadığına şüphe yok. Kültür, süreklilik gerektiren ekin gibidir. Bu süreklilik, okuyucunun fikirlerinin ekildiği toprağına damlamak gibidir. Dolayısıyla, ihtiyacı ifade eden olumlu fikirler ve Suriyelilerin meselesi onları her türlü karışıklıktan arınmış bir şekilde karşısında bulur.”