‘’Hiçbir ordu vakti gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir.’’ –Victor Hugo
Çullanıyorlar üzerimize. Var güçleri ile hem de. Suriye’de üzerimize geliyorlar. Ye- men’de üzerimize geliyorlar. Filistin’de, Irak’ta üzerimize geliyorlar. Üzerimize geliyorlar çünkü; kurdukları sömürü düzenini başlarına yıkacağımızı biliyorlar. Adalet için hesap soracağımızı biliyorlar. Suçsuz yere gömülen çocukları soracağımızı biliyorlar. Evladı bağrından koparılan annelerin hesabını soracağımızı biliyorlar.
Bütün mazlumlar yüzünü dönmüşken Türkiye’ye, her yandan kuşatıyorlar bizleri. Bütün eski defterleri açıyorlar. Bütün yeni kozlarını oynuyorlar. Bürokrasinin ahlakını bozmaya çalışıyorlar. Kitle iletişim araçları ile algılar oluşturmaya çalışıyorlar. Aramızdan devşirdikleri aklı evvelleri, çeşitli vaatlerle kandırarak, bela ediyorlar başımıza. Canımıza kast ediyorlar. Malımıza göz dikiyorlar. Onurumuzu kırmaya çalışıyorlar. Kim olduklarını biliyoruz. Suriye’de kanımızı dökenler kim? Filistin’de bizi mahkum edenler kim? Türkiye’ye açık tehditler savuranlar kim? Yemen’de onurumuzu ayaklar altına alanlar kim? Halep’i kim tarumar etti? Şam’ı kim çaldı bizden? İstanbul’a kim göz dikti? Hepsini biliyoruz. Hepsini yazdık. Hepsi kazındı zihinlerimize.
Şimdi yeni fikirler yükseliyor Anadolu’dan. Yeni sesler duyuyoruz. Yeniden başlıyoruz. Yeniden doğruluyoruz. 3 asırdır üzerimize çöken kara bulutlar dağılıyor. Kulak kesilmiş bütün mazlumlar. Bir teklif bekliyorlar. Bir iddia bekliyorlar. Bir el bekliyorlar Anadolu’dan. Anadolu’dan yükselen bu yeni seslerin bir fikre dönüşmesi için, bir teklif inşa etmek için hepimiz çok düşüneceğiz. Çok okuyacağız. Çok çalışacağız. Ayaklar altına alınmış onurumuzu kurtarmak için. Tarumar edilen şehirlerimizin daha güzellerini inşa etmek için. Hepsinden önemlisi adaleti sağlamak için. Döktükleri kanı sormak için. Yılgınlık yok bize. Yenilgi yok bize. Ayrılık yok bize. Özgürlük şarkıları bestelenecek bu topraklarda. Adalet su serpecek yüreklerimize. Vakti gelecek baharın, vakti gelecek sabahın. O gün gelene dek, yüreğimizdeki umut, aklımızdaki adalet, bileğimize kuvvet olacak. Omuz vereceğiz birbirimize ve mektepten azat olmuş çocuklar gibi şarkılar söyleyerek koşar adım gezeceğiz sokaklarımızda.
Umuda, sevdaya ve kavgaya çağıran şarkılar:
‘’Gergin uykulardan, kör gecelerden
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık:
Sonra düğüm düğüm bilmecelerden
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık.
****
Vurulup ömrünün ilkbaharında
Kanından çiçekler açar yanında
Cümle şehitlerin omuzlarında
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık.
****
Gökten yağmur yağmur yağacak renkler
Daha hoş kokacak otlar, çiçekler
Ardından bitmeyen mutlu gerçekler
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık
****
Vurulup ömrünün ilkbaharında
Kanından çiçekler açar yanında
Cümle şehitlerin omuzlarında
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık.’’
Abdullah BAŞYİĞİT
