Suriye Üzerindeki Uluslararası Vesayet


Suriye’nin başarısız bir devlet olarak tasnif edilmesi ve İsrail, Amerika, Rusya ve İran’ın devrimi yok etmek ve katil Esed’in Suriye topraklarını yeniden ele geçirmesine olanak sağlamak için Suriye’ye girmesine müsaade edilmesinin ardından, halihazırda Birleşmiş Milletler kulislerinde Suriye üzerinde uluslararası bir vesayet ilan edilmesi hakkında ateşli bir yarış sürdürülmektedir.

Özgürlük ve onur için başlayan Suriye devriminin üzerinden sekiz yıl geçmesinin, dünyanın devrimin karşısında yer almasının, Rusya’nın kurtarılmış Suriye topraklarının tamamında yakıp yıkma politikasını uygulamasının, Rus Savunma Bakanı’nın Rus Hava Kuvvetleri’nin Suriye’de üç yüzden fazla silah test ettiğini açıklamasının, Rusya’nın Suriye meselesini çözme konusunda anayasa komisyonu, mültecilerin geri dönüşü, Suriye’nin yeniden imar edilmesi gibi konuları gündem etmede başarısız olmasının, Soçi ve Astana’daki konferanslarda gerçek bir değişimi ortaya çıkarmada başarısızlığa uğramasının ardından Rusya, topu tekrar BM’ye atmış ve Suriye’nin uluslararası vesayet altına alınması yolunda karar çıkartabilmek için çalışmaya başlamıştır. Bu sayede Rusya, Esed’in yönetimde kalması ve 49 yıllık bir anlaşmayla sahibi olduğu Tartus limanından elde ettiği karları koruyabilmek amacıyla son bir girişimde bulunmuş olmaktadır.

Diğer yandan İran da, Suriyelileri katletmesine ve üç milyondan fazla İranlının Suriye vatandaşlığı almasına rağmen, Esed’in yönetimde kalması ve Suriye topraklarında demografik dönüşümü gerçekleştirme konusunda başarısız olmuştur.

Uluslararası vesayet kavramı, 1945 yılında BM Tüzüğü’nün 12. bölümü kapsamında bağımsızlık yolunda ilerleyen devletleri denetleme amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu kavramla söz konusu devletleri siyasi, ekonomik ve toplumsal olarak kalkındırmak, bu devletlerde refah ve koruma sağlayarak kendisini yönetmesine uygun ortamı hazırlamak ve uluslararası barışa hizmet edecek şekilde self-determinasyon hakkı vermek amaçlanmıştır.

Vesayet Rejimi, Milletler Cemiyeti tarafından uygulanan Manda Rejimi’nin alternatifi olarak, 1945 yılında kurulan BM tarafından ikame edilmiştir.

Suriye’nin BM vesayeti altına alınması meselesi, Esed rejimini ve liderini ABD-Avrupa’nın onayıyla kurtarmayı amaçlayan Rusya’nın talebinin bir sonucu konumundadır. Bu adımın hedefi, devrimi başarısızlığa uğratmak ve etkinliğine son vermektir. Yine rejimin, hakimiyeti altında olmadığı halde yeniden ele geçirdiği topraklardaki de facto yönetimi uluslararası topluma dayatılmak istenmektedir.

Büyük devletler kendi çıkarlarını gözetecek, Suriye’deki nüfuzu aralarında taksim edecek ve fosfat, manganez, uranyum, petrol kaynakları ve limanlar ile havaalanlarındaki hakimiyetlerini pekiştirecek adımlar atabilirler. Ancak Suriye’deki katil rejimin değişmesi yönünde gerçekleşen köklü bir süreci durduramayacaklardır.

Büyük Suriye devrimi, dünyadaki en büyük uluslararası örgüt olan BM’nin yalancılık ve ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarmıştır.

Dünya Suriye halkının taleplerinin ve katil, diktatör, mezhepçi rejimin değişmesi yönündeki iradesinin karşısında yer alacak çözümleri dayatamaz. Zira söz konusu rejim, devrimci halkın taleplerini tanımamış, “Ya Esed ya da Ülkeyi Yakarız” diyerek halkı katliam, tehcir ve yıkıma tabi tutmuştur.

Sözlerini de tutmuşlar ve ülkeyi yakmışlardır. Fakat zorba yönetimlerini ilelebet muktedir kılamayacaklardır.

Dünya ne kadar uğraşırsa uğraşsın, devrime kalkan ve bağımsızlık, demokrasi, onur ve sosyal adalet isteyen halk, zorba ve cunta yönetimin tasallutuna bir daha girmeyecektir.

Bir milyondan fazla şehidin kanı boşa gitmeyecek, özgür insanlar Esed rejiminin geri gelmesini kabul etmeyecek, bir sonraki aşamanın daha zor olacağını ve devrimcilerin Rusya, İran ve rejim milisleriyle mücadeleye devam edeceğini bilecektir. Devrimciler Suriye’yi tüm bu işgalcilerden kurtarmak için gerilla savaşını sürdürecek, Suriye’yi uluslararası vesayet altına alma komplosu da başarısızlığa uğratılacaktır.

Özgür Suriye halkı zafer ulaşıncaya kadar Türk halkı ve Türkiye Devleti’nin desteğinin yanımızda olacağına inancımız tamdır.

Suphi Desoki 
 
Whatsapp